Giriş
Vergi Denetim Kurulu’nun (VDK) sahte
belgeyle mücadele kapsamında geliştirdiği Kurgan Sistemi, son dönemde
mükellefler ve onların hizmet aldıkları meslek mensuplarına gönderilen
yazılarla gündeme gelmiştir. Yazılar, şeklen bilgi isteme yazısı görünümünde
olmakla birlikte, içerdiği ifadeler nedeniyle mükellefleri düzeltme beyannamesi
vermeye zorlayan bir yön taşımaktadır.
Bu çalışmada, söz konusu yazıların hukuki
niteliği, mükelleflerin bu yazılar üzerine ihtirazi kayıtla düzeltme
beyannamesi verip veremeyeceği ve Danıştay’ın konuya ilişkin yakın tarihli
kararının getirdiği açılımlar ele alınacaktır.
1. Kurgan Yazılarının Hukuki Niteliği
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 148.
maddesi, idareye mükelleflerden bilgi isteme yetkisi tanır. Bu çerçevede
gönderilen yazılar, kural olarak idari bir bilgi isteme işlemidir. Ancak Kurgan
yazılarında yer alan:
“Riskli olduğu tespit edilen alışlara
ilişkin tutarların beyannamelerinizde indirim konusu yapılıp yapılmadığı veya
indirim konusu yapıldıysa düzeltme beyannamesi ile çıkarılıp çıkarılmadığı...”ibaresi,
yazının yalnızca bilgi toplamakla sınırlı olmadığını, mükellefi fiilen düzeltme
beyannamesi vermeye yönlendirdiğini göstermektedir. Peşinen mükellefin sahte ve yanıltıcı fatura kullandığının kabulü şekilnde bir yönlendirme yapılmaktadır. Özellikle KUGAN aligortmatik bir yanlıgı içerisindedir.
Şöyle ki; İşletmenin hazırlık süreci içerinde ortalama bir işletme faaliyeti yürütürken alınan bir fatura, giderler içerinde büyük bir meblağ olarak görülmektedir. Halbu ki, işletme o dönem ait bir satış yapmak üzere gider oluşturmaktadır ve sadece giderin kaynagı da o faturadır. KUGAN bu dönemde geliri dikkate almadan gider üzerinde bir analiz yapmakta ve o dönemdeki satışın kayanagı olan o faturayı sahte ve yanıltıcı belge olarak görmekte risk olarak belirlemektedir. Ancak sahte ve yanıltıcı belge olabilmesi için yargı kararlarınında belirttiği gibi vergi idaresinin bu belgeyi kesen işletme hakkında herhangi bir inceleme ve raporun varlığına dayanmadan, yönlendirici bir şekilde bunun saahte belge olduğu ve düzeltimesinin gerektiğini istemektedir.
Bu durum Dünya'da uygulanan davranışsal vergilendirmeden ayrılmaktadır. İzha davet müessesi de bilgi isteme yazıları altında mükellefleri korkutucu bir güç gösterisine dönüşmektedir.
Bu durum, yazıların sıradan bir bilgi isteme
yazısı olmaktan çıkıp, müeyyideli işlem tehdidi barındıran idari nitelik
kazanmasına yol açmaktadır.
2.
İhtirazi Kayıtla Düzeltme Beyannamesi Verme İmkanı
VUK’un 378. maddesi uyarınca, mükellefler
beyannamelerini ihtirazi kayıtla vererek, beyanla bağlı kalmaksızın dava açma
yolunu açık tutabilirler.
Kurgan yazısı karşısında mükellefin iki
tercihi vardır;
1. Beyanı hiç değiştirmemek, yani düzeltme
beyannamesi vermemek ve izahatta yapılan işlem gibi gerekli açıklamalarda bulunarak yapışan işlemin gerçek ve maliyetin konusu olduğunu tebliğde belirtilen tevsik edici belgelerle bir dilekçe ile süresi içerinde bilgilendirmelidir. Süreye dikkat etmek öenmlidir.Aksi takdirde cezaı bir müyede ile karşılaşılabilinir.
2. İdarenin baskısını dikkate alarak
düzeltme beyannamesi vermek, fakat ihtirazi kayıt şerhi düşmek.
İkinci durumda, ihtirazi kayıt mükellefin
iradesinin tam anlamıyla serbest olmadığına işaret eder ve yargı yolunu güvence
altına alır.
3. Danıştay 9. Daire Kararı ve
Esastan İnceleme Yaklaşımı
Danıştay 9. Daire’nin 15.10.2024 tarihli ve
E. 2023/5278, K. 2024/5112 sayılı kararı bu tartışmaya önemli bir ışık
tutmaktadır.
Mahkeme, ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamelerinin usulden reddedilemeyeceğini, aksine esastan incelenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Kararda;
- Sahte olduğu iddia edilen faturaların
gerçekten sahte olup olmadığı,
- Faturaları düzenleyen firmaya ilişkin
inceleme ve raporların varlığı,
-Mükellefin bu firmayla yaptığı işlemlerin
fiili gerçekliği, araştırılmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu
belirtilmiştir.
Dolayısıyla yargı, şekli gerekçelerle
ihtirazi kayıt beyanlarını geçersiz saymamakta, maddi gerçeği ortaya koyma
yükümlülüğünü esas almaktadır.
4. Uygulamada Dilekçe ve Kayıt Sorunu
Elektronik ortamda verilen beyannamelerde
ihtirazi kayıt çoğu kez ancak ayrı bir dilekçe ile somutlaştırılmaktadır.
Bu nedenle,
- Düzeltme beyannamesi verilecekse, mutlaka
eşzamanlı olarak ihtirazi kayıt dilekçesi hazırlanmalı,
- Dilekçenin vergi dairesi tarafından kayda
alındığına ilişkin alındı belgesi mükellefte bulunmalıdır.
Aksi halde, mükellefin ihtirazi kayıt
iddiası tartışmalı hale gelebilir.
5. Sonuç ve Değerlendirme
Kurgan yazıları, mükellefleri zımnen
düzeltme beyannamesi vermeye zorladığından, bu beyanların ihtirazi kayıtla
verilmesi mümkündür. Danıştay’ın son içtihadı da bu tür beyanların usul
yönünden reddedilmeyip, esastan inceleneceğini teyit etmektedir.
Bununla birlikte, mükelleflerin haklarını
koruyabilmeleri için;
- Düzeltme beyannamesi ihtirazi kayıtla
verilmeli,
- Kayıt altına alınmış bir dilekçe mutlaka
ibraz edilmeli,
- Yargı sürecinde, idarenin ileri sürdüğü
tespit ve raporların somut delillerle desteklenip desteklenmediği titizlikle
incelenmelidir.
Bu yaklaşım, hem mükelleflerin anayasal
haklarının korunması hem de vergi yargısının maddi gerçeğe ulaşma amacının
gerçekleştirilmesi bakımından önemlidir.
Kaynakça
-
213 sayılı Vergi Usul Kanunu, m. 148, m. 378.
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, m. 20.
- Danıştay 9. Daire, 15.10.2024, E. 2023/5278, K. 2024/5112.
- Yurtsever, C. (2023). Vergi Usul Hukukunda İhtirazi Kayıt. İstanbul: On İki
Levha Yayıncılık.
- Özbalcı, Y. (2022). Vergi Usul Kanunu Yorum ve Açıklamaları. Ankara: Seçkin
Yayıncılık.
- Şenyüz, D., Yüce, A. ve Gerçek, A. (2021). Vergi Hukuku. Bursa: Ekin
Yayınevi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder