Özet
Vergi alacağı, kamu alacağı niteliği
gereği Anayasa’nın 73. maddesi çerçevesinde devletin vazgeçemeyeceği bir
yükümlülüktür. Bununla birlikte, mevzuatta öngörülen istisnai hallerde vergi
idaresi, ya kanun koyucunun iradesi ya da idari takdir yetkisi çerçevesinde
vergi ve cezalardan kısmen veya tamamen vazgeçebilmektedir.
Bu çalışmada, vergi alacağından
vazgeçmenin hukuki dayanakları; terkin, tahsilin imkânsızlığı, zamanaşımı,
uzlaşma, af ve yapılandırma ile yargı kararları bağlamında ele alınmakta ve
uygulamadan örneklerle açıklanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Vergi alacağı, terkin, tahsil
zamanaşımı, uzlaşma, yapılandırma, vergi affı.
1.
Giriş
Vergi alacağı, kamu alacağı niteliğiyle
devletin mali egemenliğinin bir yansımasıdır. Genel kural, tahakkuk eden vergi
ve cezaların mutlaka tahsil edilmesi yönündedir. Ancak bazı durumlarda, ya
kanuni düzenlemeler ya da idari uygulamalar sonucunda vergi alacağından
vazgeçilmektedir. Bu vazgeçme, keyfi bir tercih olmayıp, mevzuatın çizdiği
sınırlar içinde ve kamu yararı gözetilerek gerçekleşmektedir.
2.
Vergi Alacağından Vazgeçmenin Hukuki Dayanakları
2.1.
Terkin Müessesesi
Vergi Usul Kanunu (VUK) kapsamında
çeşitli terkin nedenleri düzenlenmiştir.Bu durumları şöyle özetleyebiliriz.
Tabii afetler: VUK md. 115’e göre deprem, sel, yangın
gibi afetler nedeniyle ödenmesi imkânsız hale gelen vergiler terkin edilir.(1)
Hatalı vergilendirmeler: VUK md. 116–126 çerçevesinde hatalı
tarh ve tahakkuk eden vergiler terkin edilmektedir.(2)
Usulsüzlük cezaları: E-defter ve beratların zamanında
yüklenmemesi nedeniyle kesilen cezaların daha sonra terkin edilmesi güncel bir
uygulama örneğidir.(3) Bu durum biraz vergi tekniği açısından ilginç bir
durumdur. İdare esas olarak e defter beratlarının yüklenmesinde çok taraflı(
vergi idaresinin alt yapısı- iş yükü, yeni bir uygulama olması ndeniyel
oryantasyon eksikliği vb. gibi.) bir hatadan dolayı kesilen birinci ve ikinci derece üsülsüzlük cezaları vergi
idaresince dğerlendirlmek üzere terkin
edilmiştir. Burada ki durum mevcut tekmil etmiş olan cezalar mı kast ediliyor,
yoksa tekmil etmiş ve/veya edecek gelecek dönemlerdeki e-defter yüklemekten
ortaya çıkacak cezaların yeniden düzenleneceği mi kast ediliyor, mükelleflere
gönderilen yaazılardan anlaşılmıyor. Ama gerçek bir durum var ki e- defter ve
beratların alınması özellikle ara dönemler için vergi kanundaki bir takvim yılı(
dönemsellik )(4) anlayışında yeniden bir durum değerlendirlmesi yapılması
gerketiği de açık olarak gözükmektedir.
2.2.
Tahsilat Zamanaşımı
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun md. 102 uyarınca, amme alacaklarında tahsil zamanaşımı
süresi beş yıldır. Süre sonunda alacak kendiliğinden düşmekte, idare tahsil
hakkını kaybetmektedir.(5)
2.3.
Tahsilin İmkânsızlığı
6183 sayılı Kanun md. 105, borçlunun
malvarlığının bulunmaması veya iflas nedeniyle tahsil kabiliyetini yitirmiş
alacakların idarece terkinini öngörmektedir.(6)
2.4.
Uzlaşma ve Cezalarda İndirim
VUK md. 376 kapsamında mükellefler
cezalarda indirim talep edebilmekte, ayrıca uzlaşma müessesesi ile vergi
idaresi ile mükellef arasında anlaşma sağlanarak alacakların bir kısmından
feragat edilmektedir.(7)
2.5.
Kanunla Getirilen Af ve Yapılandırmalar
Vergi affı ve yeniden yapılandırma
kanunları, TBMM’nin iradesiyle çıkarılmakta olup, Maliye Bakanlığı bu
düzenlemeler çerçevesinde alacakların bir kısmını veya tamamını tahsil etmekten
vazgeçmektedir.(8)
2.6.
Yargı Kararları
Vergi mahkemesi, Danıştay ve Anayasa
Mahkemesi kararlarıyla hukuka aykırı bulunan tarhiyatlar ortadan kaldırılmakta
ve idare bu alacakların takibinden feragat etmektedir.(9)
3.
Uygulama Örneği: E-Defter Beratlarının Geç Yüklenmesi
Elektronik uygulamaların
yaygınlaşmasıyla birlikte, e-defter ve beratların zamanında yüklenmemesi
halinde usulsüzlük cezaları kesilmektedir. Ancak bu cezaların çoğu kez
sistemsel ve teknik aksaklıklardan kaynaklandığı görülmektedir. Son yıllarda
vergi daireleri, bu tür cezalara ilişkin ihbarnameleri terkin ederek
mükelleflerin mağduriyetini gidermektedir. Bu uygulama, idarenin tahsilattan
vazgeçme yetkisinin pratik bir yansımasıdır.
4.
Sonuç
Vergi alacağı kamu alacağı niteliğiyle
devletin temel gelir kaynaklarından biridir ve genel kural olarak tahsilinden
vazgeçilemez. Bununla birlikte, mevzuatta öngörülen terkin, uzlaşma, tahsil
zamanaşımı, tahsilin imkânsızlığı, af ve yapılandırmalar ile yargı kararları
yoluyla vergi alacağından kısmen veya tamamen vazgeçilebilmektedir. Bu
düzenlemeler, bir yandan mükellef haklarını korurken diğer yandan idarenin
etkinliğini artırmakta ve vergi sisteminin adaletini güçlendirmektedir.
E- işlemlerden kayanaklan cezalar ise
yeni bir durum oluşturmaktadır. Vergi mükelleflerini zorlayıcı bir durum olduğu
gibi uygulayıcılar olan mali müşavirleri de zor durumda bırakmaktadır. Gelir idaresinin
alt yapısının yetersiz kalması, dönemsellik kavramının aylık ve üç aylık
olaraak uygular hale gelinmesi uygulayıcılarında iş yükünü artırmaktadır.
Uygulamaya alınan e- işlemlerin öryantasyonun yapılmaması ver neredeyse her ay
bir yeni düzenlemenin yapılması uygulayıcılar olan mali müşavirlerin hata yapmasına
uygun bir ortamın oluşmasına neden olamkatdır.
E- İşlemlerin değişimi, yenilenmesi ve
düzeltilmesi süreçlerinin uygulanması süreçlerinde uygulayıcılara cezalardan
daha çok uyum sağlamasını kolaylaştırcı eğitimlerin yapılması vergi tahhakkuk
ve tahsilinin güvenliğini de artıracaktır.
Kaynakça
1.
213
sayılı Vergi Usul Kanunu, md. 115.
2.
213
sayılı Vergi Usul Kanunu, md. 116–126.
3. İzmir
Defterdarlığı Ödemiş Vergi Dairesi Müdürlüğü, 10.09.2025 tarihli Terkin Yazısı
(e-Defter Beratları Usulsüzlük Cezaları).
4. Madde
174- Defterler hesap dönemi itibariyle tutulur. Kayıtlar her hesap dönemi
sonunda kapatılır ve ertesi dönem başında yeniden açılır. Hesap dönemi
normal olarak takvim yılıdır.
5.
6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, md. 102.
6.
6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, md. 105.
7.
213
sayılı Vergi Usul Kanunu, md. 376.
8.
7326
sayılı Kanun, 7143 sayılı Kanun ve benzeri yapılandırma kanunları.
9.
Danıştay
Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun muhtelif kararları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder