Giriş
Son yıllarda Türkiye’de vergi
politikaları, klasik denetim anlayışından uzaklaşarak daha “insan odaklı” ve
“veri destekli” bir yapıya evrilmektedir. Bu dönüşümün merkezinde yer alan davranışsal
vergilendirme, mükelleflerin karar alma süreçlerini sadece hukuki
zorunluluklarla değil, psikolojik ve sosyal etkenlerle de yönlendirmeyi
amaçlamaktadır.
Bu yaklaşım, vergi idaresi ile
yurttaş arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlarken, aynı zamanda kamuoyunda vergi
bilinci, gönüllü uyum ve şeffaflık gibi kavramların da
yeniden tartışılmasına zemin hazırlamaktadır. Bu durum dijitalleşen Maliye ve
yeni toplumsal davranışsal bir döneminin ilk müjdeleri olarak, uygulamlarla
birlikte görülmeye başlandı. Geçen hafta makalenin birinci bölümünde
Davranışsal vergilendirme nedir? Kavramsal temeller ve küresel eğlimleri
kısmını irdelemeye çalışmıştım. Bu
makalede ise davranışsal vergilendirmenin Türkiye’de uygulamalarını incelemeye çalışacağım.
Türkiye’nin İlk Davranışsal Maliye
Birimi
- Bu birim, OECD’nin Kamu Sektörü İnovasyon
Gözlemevi tarafından yayımlanan küresel haritada Türkiye’yi temsil
etmektedir.
- 2021–2023 Orta Vadeli Mali Planda, davranışsal kamu
politikaları vergi bilincini güçlendirme ve gönüllü uyumu
artırma aracı olarak resmen tanımlanmıştır.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin
küresel davranışsal politika ağlarına entegre olma çabasının somut
göstergeleridir.
İzaha Davet Sistemi ve Yapay Zeka
Destekli Bildirimler
Türkiye’de davranışsal
vergilendirme uygulamaları, özellikle izaha davet sistemi üzerinden
şekillenmektedir:
- Veri kaynakları: Tapu kayıtları, banka
hareketleri, kredi kartı harcamaları, noter işlemleri, sigorta bilgileri
ve sosyal medya paylaşımları analiz edilmektedir.
- Risk tanımı: “Anormal harcama” davranışları,
örneğin gelirle uyumsuz lüks tüketim, sistem tarafından tespit edilmekte
ve mükellef izaha davet edilmektedir.
- Yapay zeka eğitimi adı altında gönderilen
SMS ve e-postalar, mükellefleri uyum davranışına yönlendirmeyi
amaçlamaktadır.
Bu süreç, klasik denetimden
farklı olarak önleyici ve yönlendirici bir karakter taşımaktadır. Vergi
sistemimizde güçelendirilen izaha davet yapısı ile yapay zekanın veriye dayalı
toplumun çeşitli kesimlerine yönelik uygulamaları ilk uygulamalar olarak
belirgenleşmektedir.
Yumuşak Güçle Vergi Kültürü İnşasında Kamuoyunda Tartışmaya Açık Konular
Davranışsal vergilendirme
uygulamaları, kamuoyunda hem teknik hem de etik düzeyde tartışmalara yol
açmaktadır:
Somut Etkiler:
- Vergi incelemesi yerine bilgilendirme:
Mükellefler doğrudan cezai sürece girmeden önce açıklama yapma fırsatı
bulmaktadır.
- Gönüllü uyumun teşviki: Mükellefler, izaha
davet süreciyle kendi beyanlarını gözden geçirme imkânı elde etmektedir.
- Erken uyarı sistemi: Riskli işlemler önceden
tespit edilerek mükellefler proaktif davranmaya yönlendirilmektedir.
Toplumsal Tartışmalar:
- Algoritmik şüphe: Yapay zeka destekli risk
analizlerinin şeffaflığı ve adaleti sorgulanmaktadır. Diğer taraftan izaha
davet yazılarına bakıldığında daha çok vergi kanunlarında indirim ve
istisnalara yönelik bir risk analizi nedeniyle bu indirim ve istisanadan
yaralananların izaha davet ve incelemeye sevk edilmesi de bunlardan
yaralananlarada bir çekince oluşturmaktadır.
- Veri temelli ayrımcılık: “Anormal harcama”
tanımı, sosyoekonomik gruplar arasında önyargılı değerlendirmelere neden
olabilir. Kişisel verilerin korunması açısından bireylerin yaşamlarına
ilişkin verilerin kullanılması da kişisel hakların zedelenmesi sorununu gündeme getirmektedir.
- Etik sınırlar: İzaha davet sürecinin hukuki
ve psikolojik etkileri kamu vicdanında tartışılmaktadır. İzaha davetten
çok idare uygulamaları, verginin konusuna giren veya varsayım olarak
girdiği kabul edilen konularda izahdan daha çok sonuca odaklı “düzeltme
yapılması” veya “beyen edilmesi” konusunda yönlendirici , baskı
hissettirilmesi.
Bu tartışmalar, davranışsal
vergilendirme politikalarının sadece teknik değil, aynı zamanda toplumsal
bir dönüşüm aracı olduğunu göstermektedir.
Küresel
Karşılaştırma: Türkiye’nin Yeri Nerede?
Ülke |
Yöntem |
Yaklaşım |
Birleşik Krallık |
Sosyal norm mesajları |
“%90’ı ödedi, ya sen?” |
Hollanda |
E-posta kampanyaları |
Topluluk içi sorumluluk vurgusu |
Türkiye |
İzaha davet, veri analizi |
Risk gruplarına açıklama süreci |
Türkiye, davranışsal
vergilendirme alanında risk odaklı hedefleme stratejisini benimseyerek,
küresel eğilimlerden farklı bir yol izlemektedir. Bu belkide kayıt dışılığın
yagın olması, risk gruplarından vergi toplama maliyetinin yüksek olmasıyla da
ilgili bir durum ortaya çıkarmaktadır.
Dipnotlar
- Avantaj ve
Dezavantajlarıyla İzaha Davet Müessesesi – Optimum Dergisi
- OECD,
Behavioural Insights and Public Policy (2022)
- Maliyenin
İzaha Davet Yağmuru – BD Türkiye
- Fides
Hukuk Dergisi – İzaha Davetin Hukuki Güvenlik Açısından Değerlendirilmesi
- Vergi
Denetiminde Yeni Yaklaşım – Alomaliye
- Vergi
Algı – Davranışsal Kamu Politikalarının Türkiye’deki Gelişimi
- NAZALI
Gündem – OECD ve Türkiye’de Davranışsal Vergi Uygulamaları
- Ticaret
Bakanlığı – 1. Ulusal Davranışsal Kamu Politikaları Konferansı
- OECD
OPSI Haritası – Türkiye’nin Davranışsal Birim Temsili
- Vergi
Uyuşmazlıklarında İzaha Davet – MuhasebeTR
- Ekonomim
– Davranışsal Vergi Politikaları ve Kamuoyu Etkisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder