21 Temmuz 2025 Pazartesi

TÜRKİYE’DE DAVRANIŞSAL VERGİLENDİRME UYGULAMALARI “KURUMSAL YAPI, UYGULAMA BİÇİMLERİ VE TOPLUMSAL ETKİLER”-2

  Giriş

Son yıllarda Türkiye’de vergi politikaları, klasik denetim anlayışından uzaklaşarak daha “insan odaklı” ve “veri destekli” bir yapıya evrilmektedir. Bu dönüşümün merkezinde yer alan davranışsal vergilendirme, mükelleflerin karar alma süreçlerini sadece hukuki zorunluluklarla değil, psikolojik ve sosyal etkenlerle de yönlendirmeyi amaçlamaktadır.

Bu yaklaşım, vergi idaresi ile yurttaş arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlarken, aynı zamanda kamuoyunda vergi bilinci, gönüllü uyum ve şeffaflık gibi kavramların da yeniden tartışılmasına zemin hazırlamaktadır. Bu durum dijitalleşen Maliye ve yeni toplumsal davranışsal bir döneminin ilk müjdeleri olarak, uygulamlarla birlikte görülmeye başlandı. Geçen hafta makalenin birinci bölümünde Davranışsal vergilendirme nedir? Kavramsal temeller ve küresel eğlimleri kısmını irdelemeye çalışmıştım.  Bu makalede ise davranışsal vergilendirmenin Türkiye’de  uygulamalarını incelemeye çalışacağım.

 Türkiye’nin İlk Davranışsal Maliye Birimi

 Türkiye’de davranışsal vergilendirme alanındaki kurumsal yapı, 2021 yılında Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) bünyesinde kurulan Davranışsal Kamu Politikaları Müdürlüğü ile şekillenmiştir.

  • Bu birim, OECD’nin Kamu Sektörü İnovasyon Gözlemevi tarafından yayımlanan küresel haritada Türkiye’yi temsil etmektedir.
  • 2021–2023 Orta Vadeli Mali Planda, davranışsal kamu politikaları vergi bilincini güçlendirme ve gönüllü uyumu artırma aracı olarak resmen tanımlanmıştır.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin küresel davranışsal politika ağlarına entegre olma çabasının somut göstergeleridir.

 İzaha Davet Sistemi ve Yapay Zeka Destekli Bildirimler

Türkiye’de davranışsal vergilendirme uygulamaları, özellikle izaha davet sistemi üzerinden şekillenmektedir:

  • Veri kaynakları: Tapu kayıtları, banka hareketleri, kredi kartı harcamaları, noter işlemleri, sigorta bilgileri ve sosyal medya paylaşımları analiz edilmektedir.
  • Risk tanımı: “Anormal harcama” davranışları, örneğin gelirle uyumsuz lüks tüketim, sistem tarafından tespit edilmekte ve mükellef izaha davet edilmektedir.
  • Yapay zeka eğitimi adı altında gönderilen SMS ve e-postalar, mükellefleri uyum davranışına yönlendirmeyi amaçlamaktadır.

Bu süreç, klasik denetimden farklı olarak önleyici ve yönlendirici bir karakter taşımaktadır. Vergi sistemimizde güçelendirilen izaha davet yapısı ile yapay zekanın veriye dayalı toplumun çeşitli kesimlerine yönelik uygulamaları ilk uygulamalar olarak belirgenleşmektedir.

Yumuşak Güçle Vergi Kültürü İnşasında Kamuoyunda Tartışmaya Açık Konular

Davranışsal vergilendirme uygulamaları, kamuoyunda hem teknik hem de etik düzeyde tartışmalara yol açmaktadır:

Somut Etkiler:

  • Vergi incelemesi yerine bilgilendirme: Mükellefler doğrudan cezai sürece girmeden önce açıklama yapma fırsatı bulmaktadır.
  • Gönüllü uyumun teşviki: Mükellefler, izaha davet süreciyle kendi beyanlarını gözden geçirme imkânı elde etmektedir.
  • Erken uyarı sistemi: Riskli işlemler önceden tespit edilerek mükellefler proaktif davranmaya yönlendirilmektedir.

Toplumsal Tartışmalar:

  • Algoritmik şüphe: Yapay zeka destekli risk analizlerinin şeffaflığı ve adaleti sorgulanmaktadır. Diğer taraftan izaha davet yazılarına bakıldığında daha çok vergi kanunlarında indirim ve istisnalara yönelik bir risk analizi nedeniyle bu indirim ve istisanadan yaralananların izaha davet ve incelemeye sevk edilmesi de bunlardan yaralananlarada bir çekince oluşturmaktadır.
  • Veri temelli ayrımcılık: “Anormal harcama” tanımı, sosyoekonomik gruplar arasında önyargılı değerlendirmelere neden olabilir. Kişisel verilerin korunması açısından bireylerin yaşamlarına ilişkin verilerin kullanılması da kişisel hakların zedelenmesi sorununu gündeme getirmektedir.
  • Etik sınırlar: İzaha davet sürecinin hukuki ve psikolojik etkileri kamu vicdanında tartışılmaktadır. İzaha davetten çok idare uygulamaları, verginin konusuna giren veya varsayım olarak girdiği kabul edilen konularda izahdan daha çok sonuca odaklı “düzeltme yapılması” veya “beyen edilmesi” konusunda yönlendirici , baskı hissettirilmesi.

Bu tartışmalar, davranışsal vergilendirme politikalarının sadece teknik değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm aracı olduğunu göstermektedir.

Küresel Karşılaştırma: Türkiye’nin Yeri Nerede?

Ülke

Yöntem

Yaklaşım

Birleşik Krallık

Sosyal norm mesajları

“%90’ı ödedi, ya sen?”

Hollanda

E-posta kampanyaları

Topluluk içi sorumluluk vurgusu

Türkiye

İzaha davet, veri analizi

Risk gruplarına açıklama süreci

 

Türkiye, davranışsal vergilendirme alanında risk odaklı hedefleme stratejisini benimseyerek, küresel eğilimlerden farklı bir yol izlemektedir. Bu belkide kayıt dışılığın yagın olması, risk gruplarından vergi toplama maliyetinin yüksek olmasıyla da ilgili bir durum ortaya çıkarmaktadır.

 Dipnotlar

  1. Avantaj ve Dezavantajlarıyla İzaha Davet Müessesesi – Optimum Dergisi
  2. OECD, Behavioural Insights and Public Policy (2022)
  3. Maliyenin İzaha Davet Yağmuru – BD Türkiye
  4. Fides Hukuk Dergisi – İzaha Davetin Hukuki Güvenlik Açısından Değerlendirilmesi
  5. Vergi Denetiminde Yeni Yaklaşım – Alomaliye
  6. Vergi Algı – Davranışsal Kamu Politikalarının Türkiye’deki Gelişimi
  7. NAZALI Gündem – OECD ve Türkiye’de Davranışsal Vergi Uygulamaları
  8. Ticaret Bakanlığı – 1. Ulusal Davranışsal Kamu Politikaları Konferansı
  9. OECD OPSI Haritası – Türkiye’nin Davranışsal Birim Temsili
  10. Vergi Uyuşmazlıklarında İzaha Davet – MuhasebeTR
  11. Ekonomim – Davranışsal Vergi Politikaları ve Kamuoyu Etkisi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

VUK 359 Kapsamında Teminat, Ceza ve Mali Suç Bağlantıları Normlar Arası Geçiş ve Uygulama Rehberi

  Giriş Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi, vergi kaçakçılığı suçlarını düzenleyen temel ceza normudur. Ancak bu madde, uygulamada yalnızca ...