12 Temmuz 2025 Cumartesi

VERGI HUKUKU AÇISINDAN(AMME ALACAKLARINDA) TECIL VE TAKSITLENDIRME UYGULAMASI

1.     Giriş

 Vergi alacaklarının zamanında ve etkin biçimde tahsili, mali idarenin en önemli görevlerinden biridir. Ancak ekonomik zorluklar nedeniyle borçların zamanında ödenememesi durumunda, mükelleflerin hem kamu alacaklarını ödeyebilmeleri hem de ticari varlıklarını sürdürebilmeleri için bazı kolaylıklar tanınmaktadır. Bu kolaylıklardan biri de 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48. maddesinde düzenlenen tecil ve taksitlendirme müessesesidir. 09.07.2025 tarih 32951 sayılı Resmi gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre,6183 sayılı kanunun 48/2 fıkrasında yer alan tutar 250 bin TL olarak  yeniden belirlenmiştir. Bu çalışmada, söz konusu maddenin kapsamı, başvuru şartları ve hangi borçların bu madde kapsamında yer alıp almadığı ele alınacaktır.

2. 6183 Sayılı Kanun’un 48. Maddesi: Tecil ve Taksitlendirme Hakkı

2.1. Yasal Düzenleme

6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi, amme borçlusunun talebi üzerine, borçların vadesinde ödenmemesi durumunda, Maliye Bakanlığı veya yetkilendirdiği vergi dairelerine, borçlunun durumunu ve ödeme gücünü dikkate alarak borcun tecil edilmesine, yani ertelenerek belirli taksitlerle ödenmesine imkân tanımaktadır.

Madde metnine göre:

"Amme borçlusunun mali durumunun müsait olmaması sebebiyle borcunu vadesinde ödeyememesi hâlinde, alacaklı tahsil dairesi tarafından borcun teciline karar verilebilir."

3. Tecil ve Taksitlendirme Kapsamında Olan Borçlar

 Aşağıda sayılan kamu alacakları, borçlunun yazılı talebi ve idarenin uygun görmesi halinde 48. madde kapsamında tecil ve taksitlendirilebilir:

- Gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi (KDV)
- Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)
- Damga Vergisi
- Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV)
- Veraset ve İntikal Vergisi
- Emlak Vergisi ve çevre temizlik vergisi gibi belediye gelirleri
- İdari para cezaları (belirli durumlarda)
- Sosyal güvenlik primleri (SGK ile yapılan protokoller çerçevesinde)
- Gecikme zammı ve faizi
- İştirak ve kefaletten doğan borçlar

Katma değer vergisi müracaat tarihinden itibaren azami 6 ay, 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrası uyarınca alınan “Ek Vergi” ile 7456 sayılı Kanunun 1 inci maddesi gereğince alınan “Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi” ise müracaat tarihinden itibaren azami 12 ay süreyle tecil edilebilir.

4. Tecil ve Taksitlendirme Kapsamına Girmeyen Borçlar

 Aşağıdaki borç türleri 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi kapsamında tecil edilemez

- Geçici Vergi
- ÖTV (beyanla birlikte ödenmesi gereken durumlarda)
- Bankacılık ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV)
- Özel İletişim Vergisi
- Damga Vergisi (sözleşme anında ödenmesi gereken türler)
- Gümrük vergileri ve cezalara ilişkin borçlar
- Yargı kararları gereği derhal tahsili gereken borçlar

5. Başvuru ve Uygulama Süreci

Mükellefler, vergi dairesine ya da Dijital Vergi Dairesi aracılığıyla başvurarak tecil ve taksitlendirme talebinde bulunabilirler. Vergi dairesine “48/A Maddesine Göre Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu” ile başvuracaklardır. Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan mükellefin formun ilgili bölümlerini doldurması gerekir. Formda bulunması gereken bilgilerin eksik olması durumunda vergi dairesi mükellefe, eksikliklerin 5 iş günü içerisinde tamamlanması için bildirimde bulunacaktır.

 Başvuru sırasında, mükellefin borcunu vadesinde ödeyememesine neden olan mali durumu gerekçelendirmesi de beklenir.

Önemli uygulama unsurları şunlardır:

-Teminat şartı: Borç 250.000 TL’yi geçiyorsa aşan kısım için teminat istenir.
-Borçsuzluk yazısı: Tecil yapılsa bile bazı işlemler için borcu yoktur yazısı alınamaz. Vergi dairesinden borcun bulunmadığına dair yazı (borcu yoktur yazısı) alınabilmesi için, tecil edilen borç tutarının asgari %10’unun ödenmesi gerekmektedir.)

- Ödeme süresi: En fazla 36 ay, istisnai durumlarda 60 aya kadar taksit yapılabilir.
- Faiz oranı: Tecil faiz oranı yıllık olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenir.

“Borçlunun malları üzerine haciz uygulandıktan sonra borcun tecil edilmesi halinde, hacizli mallar, tecil ve taksitlendirilen borçlar için değeri tutarınca teminat yerine geçer. Tecilden önce uygulanan ve alacağın tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar bölünebilir nitelikte ise iade edilir.”

1.Örnek: Mükellefin vergi dairsine  borcu  250.000 TL' dir.

Bu borç tutarı teminat aranmaksızın taksitlendirilecektir.

2. Örnek: Mükellef, (A) vergi dairesine 200.000 TL, (B) vergi dairesine 150.000 TL borcu vardır. Bu durumda;

Vergi dairesi 250.000 TL borcu teminatsız taksitlendirecektir. Kalan borç ise;( 200.000+150.000= 350.000 TL toplam borç, kalan borç ise 350.000-250.000=100.000 TL.dir.  Vergi dairesinin iseyeceği teminat tutarı 100.000/2= 50.000 TL olacaktır. Vergi dairesi 50 bin TL’lik zorunlu  teminat alacaktır.

3.Örnek : Mükellef (C)’nin 15.000.000 lira vergi borcu için vergi dairesi, mükellefin 13.500.000 lira ve 12.000.000 lira değerindeki iki adet gayrimenkulüne haciz uygulamıştır. Mükellef vergi dairesinden borçlarının tecil ve taksitlendirmesini talep etmiş, anılan vergi dairesince söz konusu borçlar 5 ayda ve 5 eşit taksitte ödenmek üzere tecil edilmiştir. Tecil ve taksitlendirmeden önce borcun tamamını karşılayacak değerde haciz uygulandığından, zorunlu teminat tutarı istenmeyecektir. Dolayısıyla uygulanan hacizler tecil yapılmasına rağmen kaldırılmayacaktır. Mükellefin, iki taksiti ödemesi durumunda, kalan tecilli borç tutarı 9.000.000 lira olacaktır. Mükellefin gayrimenkulleri üzerine borcun tecilinden önce tatbik edilen hacizler, taksit ödemeleri nispetinde kaldırılabileceğinden, kalan 9.000.000 lira ve hesaplanan tecil faizlerinden oluşan borcu, 13.500.000 lira değerindeki gayrimenkulü karşılaması halinde bu gayrimenkul üzerindeki haciz baki kalmak kaydıyla 12.000.000 lira değerindeki gayrimenkul üzerindeki haciz kaldırılacaktır.

6. Değerlendirme ve Sonuç

6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi, mükellef ile devlet arasında ödeme kolaylığı sağlayarak vergi tahsilatının sürekliliğini sağlamaktadır. Ancak bu mekanizmanın etkin işlemesi, kapsamın doğru belirlenmesi ve uygulama prosedürlerinin hızlı ve şeffaf olmasıyla mümkündür. Kapsama girmeyen borçlar konusunda netlik sağlanmalı, özellikle geçici vergi gibi tartışmalı alanlarda mevzuat güncellemeleri değerlendirilmelidir. Yüksek enflasyon dönemlerinde zorunlu teminat tutarının düşük belirlenmesi, yeterli sermayeye sahip olmayan ve teminat gösterme zorluğu çeken firmların daha da  zor durumda kalmalarına neden olabilmektedir.

Dipnotlar

1. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, m. 48.
2. Gelir İdaresi Başkanlığı, “Tecil ve Taksitlendirme Rehberi”, 2024.
3. Danıştay 7. Dairesi, E. 2018/4567, K. 2020/1930.
4. GİB, “Dijital Vergi Dairesi Uygulama Kılavuzu”, 2023.
5. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu.

6.Çevirim içi;12.07.2025

https://www.turmob.org.tr/arsiv/mbs/resmigazete/-2025_6183_tecil_taksitlendirme.pdf       

7. Tahsilat Genel Tebliği (Seri: C Sıra No: 8) ile yıllık %36 olarak uygulanan tecil faiz oranı 21/5/2024 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %48’e çıkarılmıştır.

8.21/5/2024 tarihinden önce tecil talebinde bulunulmuş ve talep kabul edilerek tecil edilmiş amme alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması; ancak yeni talepler üzerine yeniden tecil yapılması (tecilin geçerli sayılması) halinde 20/5/2024 tarihine kadar eski tecil faizi oranı (%36), bu tarihten sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise yeni (%48) tecil faizi oranı uygulanacaktır. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

VUK 359 Kapsamında Teminat, Ceza ve Mali Suç Bağlantıları Normlar Arası Geçiş ve Uygulama Rehberi

  Giriş Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi, vergi kaçakçılığı suçlarını düzenleyen temel ceza normudur. Ancak bu madde, uygulamada yalnızca ...