Giriş
Geçen
hafta makalenin birinci bölümünde Davranışsal vergilendirme nedir? Kavramsal
temeller ve küresel eğlimleri kısmını irdelemeye çalışmıştım. İkinci bölümde davranışsal vergilendirmenin Türkiye’de
uygulamalarını incelemeye çalışmıştım.Üçüncü bölümde ise kullanılan veri
değerlendirmesinin görüngüsünü incelemeye çalışmıştım. Bu bölümde ise teknoloji
ve yeni vergi kültürünü irdelemeye çalışacağım..
Dijital
Zeka ile Yeni Vergi Kültürü
Yapay
zekâ ve büyük veri teknolojileri, kamu politikalarında yepyeni bir dönem
başlatıyor. Bu teknolojiler sadece işlem hızını artırmakla kalmıyor; aynı
zamanda yurttaşın davranışını analiz eden, hatta yönlendiren araçlar
olarak devreye giriyor. Davranışsal vergilendirme, bu dijital dönüşümün en
dikkat çekici alanlarından biri.
Ancak
bu dönüşüm, sadece teknik bir gelişme değil; aynı zamanda etik, sosyal ve
hukuki boyutları olan bir kamusal yeniden yapılanmadır.
Teknolojik Yönelimler: Yapay Zeka ve Tahmine
Dayalı Uyum Stratejileri
Yapay
zekâ tabanlı vergi sistemleri:
- Mükelleflerin harcama profillerini, ödeme
alışkanlıklarını ve bildirim davranışlarını analiz ederek risk skorları
oluşturur.
- Uyumsuzluk riski yüksek olan gruplara özel
“davranışsal müdahale” stratejileri geliştirir.
- Gelecekte bu sistemlerin, tahmine
dayalı uyum önerileriyle vergisel kararları doğrudan yönlendirmesi
olasıdır.
Ancak
bu yönelim, kamu politikalarında “karar verme yetisinin algoritmalara devri”
gibi kritik bir sorgulamayı da beraberinde getiriyor. Tabi bunların
uygulanmasında temel olarak vergi mükelleflerinin doğru bilgilendirilmesi ile
birlikte dijital uygulamaların sıklıkla değiştirilmemesi ve uygulayıcılara
yönelik oryantasyonların yapılması da unutulmamalıdır.
Etik Çerçeve: Manipülasyona Karşı Hesap
Verebilirlik
Davranışsal
müdahaleler, şeffaflık ve denge ilkeleriyle çerçevelenmezse, “psikolojik
yönlendirme”nin ötesine geçerek manipülatif kamu politikaları üretme
riski taşır.
Önerilen
etik ilkeler:
- Açıklık: Mükellef, hangi
veriye göre riskli sınıfta yer aldığını bilmeli.
- Gönüllülük:
İzaha davet süreci baskı değil, destek olarak sunulmalı.
- Tutarlılık:
Aynı profildeki mükellefler benzer müdahalelere tabi olmalı.
- Hesap verebilirlik:
Algoritmik kararların gerekçesi kamu denetimine açık olmalı.
Bu
ilkeler hem yurttaşla kurulan ilişkiyi güçlendirecek, hem de kamu idaresine
duyulan güveni artıracaktır.
Davranışsal Kamuoyu Stratejileri: Katılım ve
Farkındalık
Vergi
bilinci, cezayla değil; katılım kültürüyle güçlenir. Gelecekte
davranışsal vergilendirme, sadece sistem içi yönlendirme değil, aktif
yurttaşlık mekanizmalarıyla birlikte düşünülmelidir.
Önerilen
stratejiler:
- Kamusal içerik üretimi:
Sosyal medya kampanyaları, bilgilendirici videolar, dijital hikâyeler.
- Etkileşimli vergi eğitimleri:
Yapay zekâ destekli simulasyonlar ve senaryo temelli öğrenme.
- Veri okuryazarlığı modülleri:
Yurttaşın kendi harcamasını ve uyum davranışını değerlendirebilmesini
sağlayan araçlar.
Bu
stratejiler, bireyin sadece pasif bir mükellef değil; aktif bir karar verici
olarak kamu politikalarına katılmasını sağlar.
Küresel
Gelecek Haritası: Türkiye İçin Bir Yol Önerisi
Alan |
Küresel
Eğilim |
Türkiye
İçin Öneri |
Veri
Yönetimi |
Açık
algoritmalar ve güven çerçevesi |
Şeffaflık
ilkesiyle yapılandırılmış sistemler |
Eğitim
ve Bilinç |
Kamusal
nudge akademileri |
Vergi
okuryazarlığı kampanyaları |
Katılım |
Yurttaş
temelli geri bildirim sistemleri |
Mükellef
forumları ve fikir havuzları |
Teknoloji
Etikası |
Etik
denetim kurulları |
Bağımsız
algoritma izleme mekanizmaları |
Türkiye’nin
bu haritada kendi özgün stratejisini geliştirmesi, hem ulusal dönüşümü hem de
küresel etkileşimi güçlendirecektir.
Sonuç Yerine
Dört
bölüm halinde incelemye çalıştığım davranışsal vergilendirme ve Türkiye
uygulamları ana başlıklar ile dikkat çeken bölümler özellikle ele alnımıştır.
Davranışsal vergilendirmenin hem uluslararası hemde ülkemizde uygulama
sonuçları açısındann yni olması dolayısıyla veri değerlendirmesinde özellikle
ülkemizde hatalar olacaktır. Uygulayıcıların geleneksel vergi inceleme
alışkanlıklarını değiştirme eğiliminde olmaması ve ülkeninin vergi gereksinimi
dolaysıyla sancılı olacağı ve kamuoyunda ve meslek camiasında yoğun bir şekilde
tartışılacağı açıktır. Uygulamanın yeni olması öncelikle uygulayıcıların hazır
olmaması nedeniyle bir şaşkınlık yaratmaktadır. Bununda açık ve
bilgilendirmenin ne kadar zayıf olduğunu göstermektedir. Vergi idaresinin
uygulamalarının açık, hesap verilebilir , gönüllülük ve tutarlılık içerisinde
olması vergi verenler tarafından yasal bir zorunluluğun yanısıra gönüllü
katılımın sağlanmasının da temel unsuru olacaktır.
Bundan
sonra işletmelerin ve uygulayıcıların davranışsal vergilendirme konusunda vergi
kanunlarına uygun şekilde kayıt ve belgelendirme ile sonuçların anlaşılmasını
sağlayacak bir muhsabe sistemi bilgisine sahip olmaları kaçınılmaz hale
gelmektedir. Vergi uyumunu artırıcı bir etki yaratırken, kayıt dışılığın
önlenmesinde vatandaşlık bilincinin gelişmesini sağlayacak, idari
uygulamalarında kamuoyu ile paylaşılması ihmal edilmeden yapılması bir hesap
verilebilirlik açısından önemli hale gelmektedir.
Dipnotlar
- OECD (2023), Behavioural Insights for
Public Policy: Ethics and Implementation.
- Sunstein, C.R. (2021), “Sludge Audits: How
to Reduce Friction Costs and Improve Citizen Experience.”
- Gelir İdaresi Başkanlığı, 2023–2026
Stratejik Planı – Davranışsal Veri Analitiği Hedefleri.
- Ticaret Bakanlığı, 1. Ulusal Davranışsal
Kamu Politikaları Konferansı (2023).
- Thaler & Sunstein (2008), Nudge:
Improving Decisions About Health, Wealth, and Happiness.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder