ÜCRETLİLERE; ASGARİ ÜCRET TUZAĞI
Asgari ücretin ne
olduğundan ve ne kadar artırıldığından daha çok, çalışanların ne kadarının asgari
ücret ve asgari ücret seviyesinde çalışıyor olduğu daha önemli hale gelmekte.
Asgari
ücret birçok ülkede bir sosyal denge ve yoksullukla mücadelede bir sosyal
politika aracı olarak kullanılmaktadır. Çalışanların yaşamlarını asgari düzeyde
sürdürmelerini sağlamak üzere belirlenen bir ücrettir.
Önemli
bir sosyal politika aracı olması toplumda en az ücretle yaşamını sürdürenlerin
belirli bir tutar olarak belirlenerek, birçok verinin bir rakama bağlanması,
gösterge olarak kullanılmasından gelmektedir.
Bir
rakam olarak bakıldığında asgari ücret çok bir şey ifade etmez. Ancak tek bir
anlamlı görüş ortaya çıkarır ki o da asgari “en az ücreti” ifade etmesidir.
Toplumun yoksulluğu bu ücrete yaklaştıkça artar, uzaklaştıkça alım gücünün
artması ve çalışanların refahlarının artmasına katkı sunar. Asgari ücret, vatandaşın asgari yaşamını
sürdürmesi anlamında daha önemli hale gelmektedir.
Bir
toplumda sürekli büyüme artarken çalışanların büyük bir kısmının asgari ücret
düzeyinde bir ücret alması, emeğin ( çalışanların) toplumsal refah artışından
yeterince pay alamadıklarını gösterir.
Türkiye,
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip ülkelerden
biri olmanın yanında, asgari ücretle çalışanların oranının en yüksek olduğu
ülkedir. 2017’de Avrupa Birliği üyesi ülkelerde asgari ücret alanların yakın çevresinde
ücret alanlar %9 civarında. Yani asgari ücret alanların ücretinin %10 üzerinde
ya da %10 altında ücret alanlar tüm çalışanların yüzde onunu bile oluşturmaz.
Türkiye’de
ise asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve altında ücretle çalışanların oranı yüzde
57’dir. Böylece Türkiye’deki asgari ücret civarında ücret alanların oranı AB
ortalamasının 6 katından fazladır. Yeni belirlenen asgari ücret ise bu oranı
daha da artıracaktır.
Asgari
ücretin artırılması işverene bir maliyet oluştururken devlete de yeni bir gelir
kaynağı oluşturmaktadır. Sosyal güvenlik primleri artacaktır. Emeklilerin
ücretleri, kaç çalışan tarafından yatırılan sosyal güvenlik ödemesi ile
karşılanacağı, emekli aylıklarında artırılacak tutarı da belirlemektedir. Asgari
ücret komisyonu, 2023 yılı asgari ücretini %54,5 artışla, neti 8.506 TL olarak
açıklandı. Bu ücret bir taraftan asgari ücret düzeyinde çalışan sayısını
artıracak ve nitelikli iş gücünün ücret seviyesini düşürecektir.
Asgari
ücret tuzağı, bütün çalışanların çok büyük bir kısmını etrafında toplayarak,
ortalama ücret halini alacaktır. Çalışanların, yüksek enflasyon ortamında alım
güçlerini artırmayacak ancak ücretlerini asgari ücret seviyesine çekerek burada
çalışanların büyük bir bölümünün yığılmasına neden olacaktır. Çalışanların
yoksullaşmasını artırıcı bir etki yaratacak, sosyal eşitsizliklerin artmasına
neden olacaktır.
Asgari
ücret artış sadece işçi olarak çalışanların ücretlerini belirlemiyor.
Memurların ve emeklilerinde ücret artışlarını belirliyor. Memur ve emekliler de
aldıkları ücretlerle geçinmektedirler. Genel refah seviyesinin ülke genelinde
artırılmadan, milli gelirin adil bir şekilde paylaşılmasının sağlanmamasından
hemen hemen her kesim etkilenmektedir.
En
az emekli aylığının 3.500 TL olduğu ülkemizde, emekli aylıkları asgari ücret
düzeyinde artırılsa bile 5.411 TL düzeyine gelecektir. TÜRK-İŞ tarafından
açıklanan verilere göre KASIM 2022
ayında açlık sınırı 7.786,85. TL, Yoksulluk Sınırı, 25.364,35 TL ‘dir.2023 yılı
için ise açıklanan asgari ücret ise sadece 8.506 TL oldu. Enflasyonun baz
endeksi nedeniyle düşeceği görülse bile, , fiyat artışlarının durmayacağı, yani
enflasyon düşüyor gibi görünsene de fiyatlar düşmeyecektir.
Toplumun
büyümesinde çalışanların aldığı pay ile sermayenin(patronların) aldığı pay da
bunu açık olarak göstermektedir. Türkiye'de ücretliler 2019 yılında milli
gelirin yüzde 31,4'ünü alırken bu oran 2021'de yüzde 27'ye düştü. Şirketlerin
milli gelirden aldığı pay ise son iki senede yüzde 42,9'dan 47'ye
yükseldi.
Çalışanların
alım güçlerinin artırılmadığı ( fiyat artışlarının durdurulup- düşürülmediği )bir
ortamda asgari ücretle çalışanların artığı ve bu ücrete yakın bir ücret
politikasının ülkemizde yaygın olarak kullanıldığında yoksullaşma çok daha
fazla görünür olacaktır. Asgari ücret uygulanan bir sosyal politika olma gücünü
yitireceği açıktır.
Asgari ücretin artışı
değil, çalışanların ne kadarının sayısal olarak bu ücrete ve bu ücret yakınında
ücret aldığı önemli hale gelecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder