ERTUĞRUL KILIÇ
Smmm -Sorumlu Ortak Başdenetçi
İşletmeler faaliyetlerini öz kaynakları ile finanse edebilecekleri gibi,
gerek duyduklarında yabancı kaynaklara da başvurabilirler. Bu sermayelerden
biride ortaklardan sağlanan borçlanmalardır. Öz sermayenin getirisi, kardır.
Bunun aşındırılması veya sermaye unsurlarına faiz veya benzerlerinin ödenmesi,
ortadan kaldırılması örtülü sermayenin konusunu oluşturur.
Tekdüzen
Muhasebe Sisteminde,(1) Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri uyarınca
bilânçonun aktifinde yer alan, (131–231) Ortaklardan Alacaklar, pasifinde yer alan
(331–431 )Ortaklara borçlar hesabı, muhasebe sistemindeki açıklama ve işleyişine
uygun olarak muhasebeleştirilir. Gerçek Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri için
örtülü sermaye ve transfer fiyatlandırılması, 5615 sayılı kanunla GVK’nun 41 maddesinin
birinci bendinin 5. fıkrasına eklenen madde ile KVK’nunun 12 ve 13 maddesinde düzenlenmiştir.
Hesap planı, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri uyarınca İşletmenin
Bilânçosunda varlıklar, pasifinde ise kaynaklar altında gruplandırarak,
işletmelerin aynı muhasebe hesap planlarını kullanmasını ve önceden belirlenmiş
analiz ve tekniklere göre hazırlanmış, kodlanmış hesap listesinden oluşmasını
amaçlamıştır.. Hesap planında Aktifte duran ve dönen varlıklar grubu altında Diğer Alacaklar kısmından oluşan
131–231 nolu hesaplar;
İşletmenin esas faaliyet konusu
dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme vb. nedenlerle) ortaya
çıkan ortaklardan alacak tutarının izlendiği hesaplardır.331–431 nolu hesaplar ise Pasifte Kısa Vadeli Yabancı kaynaklar başlığı altında diğer Borçlar (331) ile Uzun Vadeli Yabancı kaynaklar Başlığı
altında Diğer Borçlar(431) şeklinde; İşletmenin esas faaliyet konusu
dışındaki işlemleri dolayısıyla işletmelerde(işletme sahibine)borçlu bulunduğu
tutarların izlendiği hesaplardır.
Gelir idaresinin amacı, işletme
sermayesinin vergi güvenliğini sağlamak için sermayenin, getirisi olarak addedilen
karın, herhangi bir yolla aşındırılmasını ve diğer müesseselerden az miktarda
vergi ödenmesine neden olacak sebeplerin önüne geçme isteğidir. Vergi güvenliği
açısından Muvazaa ve Örtülü sermaye önemli unsurlardır. Muvazaada, vergi idaresi tarafından işletmelerin kısmen ya da
tamamen bilerek ve isteyerek sermaye unsurlarını borçlanma olarak gösterme, bu
şekilde katlanmış oldukları faiz ve benzeri unsurları, kurum kazancından
indirme şeklindeki karı ortadan kaldıracak matrah aşındırma çabalarının önüne
geçebilmektir. VUK 3’cu md.’sinde ispat” Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve
bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.” şeklinde
ifade etmektedir. Serbest delil sistemi kullanarak sermayeyi bir borçlanma gibi
göstermek muvazaalı işlemleri ortadan kaldırmak, vergiyi doğuran olayın gerçek
mahiyetine göre işlem yapmayı sağlamaktadır. Sermayenin yetersiz kaldığı,
borçlanmanın gerçek olduğu, kurum kazancının zafiyete uğratıldığı durumlarda,
örtülü sermaye müessesiyle kurum kazancının vergilendirilmesi güvenliği
sağlanmaktadır.
Vergi kanunlarımızda örtülü sermaye KVK’nun
12 ci (2) maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre, örtülü sermaye;
( 1 )
Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan
veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap
dönemi içinde herhangi bir tarihte
kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için
örtülü sermaye sayılır.
( 2 ) Yukarıda
belirtilen karşılaştırma sırasında, sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kredi
şirketlerinden yapılan borçlanmalar hariç olmak üzere, ana faaliyet
konusuna uygun olarak faaliyette bulunan ve ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılan banka veya benzeri kredi kurumlarından
yapılan borçlanmalar % 50 oranında dikkate alınır.
( 3 ) Bu
maddenin uygulanmasında;
a. Ortakla
ilişkili kişi, ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az % 10 oranında ortağı
olduğu veya en az bu oranda oy veya kar payı hakkına sahip olduğu bir kurumu ya
da doğrudan veya dolaylı olarak, ortağın veya ortakla ilişkili bu kurumun
sermayesinin, oy veya kar payı hakkına sahip hisselerinin en az % 10'unu elinde
bulunduran bir gerçek kişi veya kurumu,
b. Öz sermaye,
kurumun Vergi Usul Kanunu uyarınca tespit edilmiş hesap dönemi başındaki öz
sermayesini,
İfade eder.
ÖZSERMAYE KAVRAMI;
Kanunun 12. maddesinin (3-b)uyarınca,
öz sermaye kavramı kurumun VUK ‘nu uyarınca tespit edilmiş olan hesap dönemi
başındaki öz sermayesini ifade etmektedir. VUK’nun 192 maddesine göre öz
sermaye, aktif (mevcutlar ile alacaklar) toplamı ile borçlar arasındaki
farktır. Yeni kurulan kurumlar bakımından kuruluş tarihindeki tespit edilen öz
sermaye tutarıdır.
( 4 ) Kurumların
İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisselerinin edinilmesi
durumunda, söz konusu hisse nedeniyle ortak veya ortakla ilişkili kişi
sayılanlardan temin edilen borçlanmalarda en az % 10 ortaklık payı aranır.
( 5 ) Yukarıda belirtilen oranlar, borç veren
ortaklar ve ortakların ilişkide bulunduğu kişiler için topluca dikkate
alınır.
( 6 ) Aşağıda sayılan borçlanmalar örtülü
sermaye sayılmaz:
a. Kurumların
ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin sağladığı gayri nakdi
teminatlar karşılığında üçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar.
b. Kurumların
iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin, banka ve
finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla
kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalar.
c. 5411 sayılı
Bankacılık Kanununa göre faaliyette bulunan bankalar tarafından yapılan borçlanmalar.
ç. 3226 sayılı
Finansal Kiralama Kanunu kapsamında faaliyet gösteren finansal kiralama
şirketleri, 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
kapsamında faaliyet gösteren finansman ve faktöring şirketleri ile ipotek
finansman kuruluşlarının bu faaliyetleriyle ilgili olarak ortak veya ortakla
ilişkili kişi sayılan bankalardan yaptıkları borçlanmalar.
( 7 )
Örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya
hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulanmasında,
gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının
gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı veya dar
mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılır. Daha önce yapılan vergilendirme
işlemleri, tam mükellef kurumlar nezdinde yapılacak düzeltmede örtülü sermayeye
ilişkin kur farklarını da kapsayacak şekilde, taraf olan mükellefler nezdinde
buna göre düzeltilir. Şu kadar ki, bu düzeltmenin yapılması için örtülü sermaye
kullanan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması
şarttır.
GVK ‘da, KVK ‘undaki gibi
aynı amacı güden Gelir unsurlarının ortadan kaldırılmasını önlemek üzere 5615 sayılı kanun ile GVK’n unun 41 Md.
birinci bendinin 5 fıkrasına ilave edilmiş ve madde metni yeniden
düzenlenmiştir.
Buna Göre;
5- 5615 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesiyle eklen, Bu
fıkranın 1 ila 4 numaralı bentlerinde yazılı olan
işlemler hariç olmak üzere, teşebbüs sahibinin, ilişkili kişilerle emsallere
uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal
veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel veya
fiyatlar ile teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme
aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılır.
Teşebbüs sahibinin eşi, üstsoy ve
altsoyu, üçüncü derece dâhil yansoy ve kayın hısımları ile doğrudan veya
dolaylı ortağı bulunduğu şirketler, bu şirketlerin ortakları, bu şirketlerin
idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından kontrolü altında bulunan diğer
şirketler ilişkili kişi sayılır.
Bu bent uygulamasında, imalat ve inşaat, kiralama ve kiraya verme,
ödünç para alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri
gerektiren işlemler, her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı
olarak değerlendirilir.
İşletmeden
çekilmiş sayılan farklar, ilişkili kişi tarafından beyan edilmiş gelir veya
kurumlar vergisi matrahının hesabında dikkate alınmış ise ilişkili kişinin
vergilendirme işlemleri buna göre düzeltilir. İlişkili kişiler ve bu kişilerle
yapılan işlemler hakkında bu maddede yer almayan hususlar bakımından, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi
hükmü uygulanır.
Örtülü
sermayenin Unsurları, yukarıya alındığı gibi ilgili kanun maddelerinde ve
tebliğlerde detaylı olarak düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan ve adı geçen
hesaplar temettü ödemeleri hariç işletmeden ortaklara veya ortaklardan
işletmeye ödünç verme ve benzeri işlemlerde kullanılmaktadır. Muhasebe sistemi
uygulamalarında işletmenin sisteme uymayan ve işletmede gerçek mahiyetinden
uzak olarak kullanılan bu hesaplar örtülü sermaye açısından ilişkilendirilmektedir.
Bu
hesapların uygulanmasında tanımına uyulmadan yapılan işlemlerde, yapılan işin
mahiyetinin esas alınması birçok vergi mahkemesi kararına ve Danıştay kararına
konu olmuştur.(*) Bu kararların birçoğunda hesapların işleyişinin işin
mahiyetiyle örtüştüğü oranda örtülü sermaye olmadığına karar vermiştir.
İşletmede ilgili hesabın kasa gibi kullanılması, ortağa aktarılan paranın iş
avansı niteliğinde bulunduğu, belgesiz yapılan işler nedeniyle ortaklar
üzerinde kalan paranın örtülü sermaye oluşturmayacağı gibi vb.
İşletmede kullanılan borçların örtülü sermaye
sayılabilmesi için;
—Doğrudan veya dolaylı olarak ortak
veya ortakla ilişkili kişiden temin edilmesi,
—İşletmede kullanılması,
Bu şekilde kullanılan borcun hesap
dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun hesap
dönemi başındaki öz sermayesinin üç katını aşması gerekmektedir. (işletme
tarafından ortaklardan veya ortaklar ile ilişkili kişilerden alınan öz
sermayenin Üç katına kadar olan borçlanmaların KVK 13 Maddesinde Transfer
fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına tabi olduğu unutulmamalıdır.)
Örneğin, (ERT) Ltd.Şti.’nin dönem başı öz
sermayesi 100.000.- TL.’dir. Kayıtlı Sermayesi 1.000.000.-TL ve ortaklardan
borç alma tarihinde ise sermayesi 150.000.-TL dir. Varsayalım ki, 21.05.2010 tarihinde şirket gerçek kişi ortaklarından,
% 5 sermaye payına sahip Ortak (E) ‘den 200.000.- TL, %45 sermaye payına sahip Ortak
(R )’den 100.000.- TL, yine % 50 payına sahip Ortak (T ) ‘den ise 250.000.- TL işletme
faaliyetlerinde kullanılmak üzere borç alındığı ve 31.12.2010 tarihinde
ortaklara alınan borcun anaparası ile birlikte 90.000,- TL faiz ödemesi
yapılmıştır.
Muhasebe Kaydı;
-------------------
21.05.2010----------------
102 Bankalar Hesabı 550.000,-
331 Ortaklara Borçlar 550.000,-
—Ortak
(E) 200.000,-
—Ortak
(R) 100.000,-
—Ortak
(T) 250.000,-
-------------------……//…….-----------------
Ortaklardan Borçlanma Ve Ödeme Tablosu
Ortaklar
|
Borçlanma Tarihi
|
Borç Ödeme Tarihi
|
Dönem Başı Öz Sermaye Tutarı
|
Ortaklardan Borçlanmalar
|
Ödemler
|
Borç Tutarı toplamları
|
Öz Sermayenin üç katını geçen tutar
|
Ödenen Faiz
|
Ortak E
|
21.05.2010
|
|
100.000,-
|
200.000,-
|
|
200.000,-
|
|
|
Ortak R
|
21.05.2010
|
|
|
100.000,-
|
|
300.000,-
|
|
|
Ortak T
|
21.05.2010
|
|
|
250.000,-
|
|
550.000,-
|
250.000,-
|
|
|
|
31.12.2010
|
|
|
550.000,-
|
|
|
90.000
|
331 Ortaklara Borçlar Hesabındaki her
hangi bir tarihte dönem başı öz sermayenin üç katını aşması örtülü sermaye
kullanıldığı anlamına gelecektir
Dönem başı öz sermayenin üç katı(
100.000,-x3=300.000,-)
Ortaklardan kullanılan borçlanma
tutarı
(200.000,-+100.000,-+250.000,-=550.000,-)
Örtülü sermayeye konu olan borçlanma
tutarı (550.000,-–300.000,-=250.000,-)
Ortaklara Ödenen Faiz tutarı;
—Ortak (E)
|
200.000/550.000x90.000=32.727,-
|
—Ortak (R)
|
100.000/550.000x90.000=16.364,-
|
—Ortak (T)
|
250.000/550.000x90.000=40.909,-
|
Toplam Faiz Tutarı
|
90.000,-
|
Ortaklara ödenen faizin Örtülü sermayeye isabet eden ve kanunen
kabul edilmeyen gider olarak yazılacak tutar;
—Ortak (E)
|
200.000/250.000x32.727,-= 26.182,-
|
—Ortak (R)
|
100.000/250.000x16.364,-= 6.546,-
|
—Ortak (T)
|
250.000/250.000x40.909,-= 40.909,-
|
KKE Faiz Giderleri
|
73,637,-
|
-------------------
31.12.2010----------------
780-Finansman Giderleri 90.000,-
950-Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler 73.637,-
—Ortak (E) 26.182,-
—Ortak (R) 6.546,-
—Ortak (T) 40.909,-
331 Ortaklara Borçlar 90.000,
—Ortak
(E) 32.727,-
—Ortak
(R) 16.364,-
—Ortak
(T) 40.909,-
951-Kanunen
Kabul Edilmeyen Giderler Karşılığı 73,637,-
-------------------
31.12.2010----------------
331 Ortaklara Borçlar 640.000,-
—Ortak (E) 232.727,-
— Ortak (R) 116.364,-
— Ortak (T) 290.909,-
102 Bankalar Hesabı 640.000,-
-------------------……//…….-----------------
KVK ‘nun 11/-b bendinde Örtülü sermaye
üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler.
Kanunen kabul edilmeyen gider olarak sayılmıştır. GVK ‘da ise 1 ile 4 maddeleri
hariç olmak üzere düzenlenmiştir.
10.06.2010
tarihinde işletmenin ortaklarından yapmış olduğu borçlanma tutarı, dönem başı
öz sermayenin üç katını geçmiş ve örtülü sermaye oluşmuştur. İşletmenin
borçlanmış olduğu ve öz sermayenin üç katını geçen tutar üzerinden ödenen
faizler örtülü sermayenin konusunu oluşturacak ve gider olarak kabul
edilmeyecektir.(İşletmenin üç katını geçene kadar yapmış olduğu borçlanmalarda
Transfer fiyatlandırmasının konusu oluşturacaktır. Bu makalenin konusu olmadığı
için sadece dikkat çekilmiştir.)
İşletmenin
ortaklardan elde ettiği borçlanmaların, herhangi bir tarihte sermayenin üç
katını geçmesi durumunda, ortaklara söz konusu borç için herhangi bir faiz, kur farkı
ve benzeri bir gider hesaplanmamış ise örtülü sermaye oluşmakla birlikte
işletmenin herhangi birinde bir düzeltme yapılmamalı, ancak belirtilen durum
transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına engel olmadığı da
gözden uzak tutulmamalıdır. Mal ve Hizmet alımı ve mal ve hizmet satımı
nedeniyle alınan avanslarda nakit nitelikli olması ve işletme için bir borç
doğurması nedeniyle örtülü sermayenin konusuna girmektedir.(3)
SONUÇ
Örtülü
sermaye, 5520 sayılı kanunla genel hatları daha belirgin olarak tespit edilmiştir.
Buna rağmen birçok yargı kararından da anlaşacağı üzere, Ortaklar Cari hesabının
örtülü sermayesi müessesesi kapsamında değerlendirilebilmesi için hesap
mahiyetinin açık olarak belirlenmesi gerekmektedir. Ortaklar cari hesabının
özellikle (131–231) hesabına yapılan tüm kayıtların işletmenin faaliyetleri ile
ilgili olduğunun açık olması veya anlaşılması, salt muhasebe kayıtlarında ortaklar
cari hesabı kullanılmış olması ve gerekçesi nedeniyle örtülü kazanç
değerlendirmesi yapılması mümkün değildir. Diğer taraftan (331–431)
hesaplarında ise herhangi bir tarihte başlangıç sermayesinin üç katını aşması
durumunda örtülü sermaye kazancı oluşmuş olmaktadır. Ancak ortaklardan alınan
borçlar için herhangi bir faiz ve benzeri şekilde bir sermaye unsuru(kar
transferini çağrıştıran; faiz, kur farkı vb.) ödenmiyorsa herhangi bir
düzeltmeye gidilmemelidir. İşletmelerde kullanılan ve işletmenin amacına,
hesabın kullanılış niteliğine uygun olan, Cari Hesap yoluyla Ortaklara verilen borçlar
ve Ortaklardan Alacaklar Nedeniyle, Faiz Tahakkuk Ettirilmesinin örtülü kazanç
olarak değerlendirilmesi için tek başına yeterli olmadığı söylenebilir. Bu da
ilgili hesapların niteliği ile işletme amaçları arasındaki uygunluğa dikkat
edilmesi önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.
ERTUĞRUL
KILIÇ
SMMM-
SORUMLU ORTAK BAŞDENETÇİ
1-Kanun No / Kabul Tarihi: 3568 – 1.6.1989 Resmi
Gazete Sayısı / Tarihi: 20194 – 13.6.1989
2–Kanun No / Kabul Tarihi: 5520 – 13.6.2006 Resmi Gazete Sayısı / Tarihi: 26205 –
21.6.2006
(*)
1-Danıştay Vergi Dava Dairler Genel kurulu’nun
13.06.2003 tarih E:2002/631,K:2003/332 Sayılı kararı
2-Danıştay 7,Dairesi’nin 15.04.2004 tarih ve
E:2001/3134, K:2004/1040 sayılı kararı
3- ALINAN AVANSLAR;
İşletmenin
çeşitli nedenlerle gelecekte satışını yapacağı mal ve hizmet teslimleri için
alınan veya verilen değerleri temsil eden avanslar sipariş üzerine mal alışı
yapan işletmenin hazırlık aşamasında üretim sürecinin finansmanını sağlamak
üzere verilen tutarlardır. KVK 1 seri Genel Tebliğinde avansların hangi amaçla
verilmiş olursa olsun işletmeye finansman imkânı sağladığının açık olduğu;
dolayısıyla alınan avanslarında işletme bakımından alınan borç olarak
değerlendireceği ve örtülü sermaye hesaplanmasında dikkate alınacağını ifade
edilmiştir. Yıllara yaygın inşaat işlerinde hak edişler karşılığı olarak alınan
istihkak bedellerinin ise örtülü sermayenin hesabında borç unsuru olarak
dikkate alınmasının söz konusu olmayacağı belirtilmiştir.
Etiketler: CARİ, CARİ HESAP, İŞLETME, ORTAK, ORTAKLIK, ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI