MUHASEBE MESLEĞİNDE İŞ STRESİ, TÜKENMİŞLİK VE MESLEK SORUNLAR İLE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Ertuğrul Kılıç
SMMM-Sorumlu Ortak
26.02.2019
Bugün yaşanan ekonomik krizin
doğurduğu sorunlar bizi etkilediği gibi toplumun her kesimini de
etkilemektedir. İşyerlerinin kapanması, mevzuattaki karmaşa ve her gün yeni bir
teşvik ve/veya af, işsizlik, ücret
sorunu ve bütün bu durumun ortaya çıkardığı toplumsal ve mesleki travmalar.
Ben bu durumların ve genel
durumun meslek açısından ortaya çıkardığı sorunları ve çözüm önerilerini kısada
olsa ele alamaya çalışacağım. Tabi ki sorunlarımız ve çözüm önerileri sadece
bunlardan ibaret de değildir. Karmaşık ve kendini yeniden üreten bir yapıya
sahiptir. Hep birlikte bu sorunları tespit edip, çözüm önerileri üretmeye
çalışacağız. Ben iş yaptığımız ortamın ortaya çıkardığı İki konudan
bahsedeceğim iş stresi ve tükenmişlik olayı. Son zamanlarda meslek
mensuplarında ortaya çıkan kaygı endişe ve çeşitli fizyolojik sorunlar.
İş hayatında ve günlük hayatta
yaşanan stres bireyi etkisi altına alarak bir takım olumsuz sonuçlar
doğurabilmektedir. Örgütsel anlamda performansta azalma, çatışmalar ve işe
devamsızlıkların yanında bireysel anlamda da kaygı, depresyon, davranış
bozuklukları ve tükenmişlik gibi zihinsel rahatsızlıklara sebep olabilmektedir.
Bu zihinsel sıkıntılar zaman içerisinde fiziksel rahatsızlıklara da
dönüşebilmektedir. Kalp ve damar hastalıkları, kanser, ülser, migren ve alerji
gibi hastalıklar sürekli hale gelen iş stresinin sonucu ön plana çıkmaktadır.
“İş stresi ise işgörenin iş
yerindeki stres kaynaklarını algılaması ve bunlara vermiş olduğu tepkileri
ifade etmektedir (Wilson and et al., 2004: 574). Diğer bir anlatımla, çalışan
ve çevresi arasındaki etkileşim sonucunda ortaya çıkan gerilim olarak
tanımlanabilir (Efeoğlu)”
“Greene 1961’de yayınladığı “Bir
Tükenmişlik Olayı” (A Burnt-Out Case) adlı eserinde; ruhsal çöküntü yaşamış ve
hayal kırıklığına uğramış bir mimarın işini terk edip Afrika ormanlarına
kaçışını anlatarak tükenmişliği ilk olarak gündeme getirmiştir. Ardından
tükenmişlik, 1970’lerde Amerika’da özellikle
müşteri ilişkilerinde çalışan personelin mesleki bunalımlarını ifade etmek için
kullanılmıştır (Sürgevil, 2006:3). 1974 yılında Tükenmişlik kavramı ilk
olarak Freudianberger (1974:159) tarafından "başarısızlık, yıpranma, enerji ve güç kaybı veya insanın iç
kaynakları üzerinde karşılanamayan istekler sonucunda ortaya çıkan bir tükenme
durumu" olarak tanımlanmıştır (Sılığ, 2003:10).Tükenmişlik konusunda
çalışan birçok araştırmacının farklı tanımlamaları mevcuttur. Ancak günümüzde tükenmişlik
dendiğinde ilk akla gelen isim Christina Maslach olmaktadır. Maslach’a göre
tükenmişlik, çalışma yerindeki strese neden olan durumlara karşı ortaya çıkan
uzun süreli psikolojik bir sendromdur ve özellikle iş ve çalışan arasındaki
uyumsuzluktan kaynaklanan kronik bir gerginliktir (Maslach, 2003: 189). En basit haliyle insan ruhunun çöküşü ve
yavaş ancak sürekli olarak gelişen, insanı kurtuluşu zor bir girdabın içine
sürükleyen bir hastalıktır (Maslach, Leiter, 1997:17). Kişisel idealler ve istekler ile çalışma şartlarındaki bozulma tükenmişliğe
neden olmaktadır (Suran, Sheridan, 1985:742). Özellikle kendilerini işlerine
adayan, çalışmayı sosyal yaşamlarına tercih ederek kendileri için vazgeçilmez
olarak gören bireylerin tükenmişlik riski taşıdığı söylenebilir (Pines,
2002:103104; Pines, Aronson, 1988:10). “
Stres, tükenmişlik ve iş tatmini
arasındaki ilişkileri çalışmalarda, stres
ile tatmin arasında negatif, stres
ile tükenmişlik arasında pozitif etkinin olduğu doğrulanmıştır.[1]
AKILIMA GELEN BİR KAÇ ÇALIŞMA HAYATI /SOSYAL UYUMSUZLUK VE TATMİNSİZLİK
SORUNLARI’NI SIRALAMAK GEREKİRSE;
·
Kişisel başarıdaki düşme hissi
·
İş yerindeki çalışma sürelerinin giderek uzaması
·
Bağımlı çalışanların kendi mesleki
sorumluluklarının dışında her işte kullanılma
(özellikle bu kelimeyi seçtim)durumu,
·
Mükelleflerine karşı ağır sorumlulukları,
·
Yaptıkları işin süre kısıtının olması(zamana
bağlı olması),
·
İşle ilgili uygulama ile kanuni düzenlemelerin
günü gününe takip edilmesi zorunluluğu ve sürekli değişmesi, okunmasının ve
anlaşılmasının zor olması, değişiklikleri açıklayıcı ve kolaylaştırıcı
bilgilendirici notların olmaması, kanun maddelerinin tekrarının çok olması,
·
Ağır çalışma, Mesleğin, İş-Sosyal yaşam
uyumsuzluk dengesinin, duygusal tükenme ve duyarsızlaşma üzerindeki etkisinde tam
bir aracılık rolüne sahip olmaktadır,
·
İş stresi de beraberinde işlerine karşı
tepkisizleşme ya da negatif tutumlar olarak tükenmişlik sergilenmesine neden
olmaktadır,
·
Yaratıcılıktan yoksun bir iş temposunun bedensel
ve ruhsal yıpratması,
·
Yetişmiş personel sıkıntısı,
·
Meslek mensuplarına olan güvenin düşmesi, sosyal
statü eksikliği,
·
Müşterilerinden düzenli olarak ödeme alamaması,
rekabet, mesleki etik değerlerin düşmesi ve çaresizlik hissi,
·
Gerçek müşteri olmamakla birlikte (bunu iki
yönlü düşünmek gerek, hem işlerini yaptığımız işletmelerin organize olmuş birer
işletme olmamaları, diğer taraftan toplumda sorunu olan herkesin mali
müşavirlere karşılıksız danışma tutumları vb.) pek çok konuda kendilerine
danışılmasının getirdiği vakit kaybı ve yorgunluk hissi tükenmişlik duygularını
artırmaktadır,
·
Çalışma performansı ile gelir düzeyi arasında
denge olmaması,
·
Her ekonomik krizde ilk etkilenen meslek
olmamıza rağmen yangında en son kurtarılacak bir meslek grubuyuz. Hiçbir
teşvikten yaralanmadığımız gibi mevcut durumumuzu yitirerek yoksullaşıyoruz.
Serbest çalışanlar işçileşiyor, bağımlı çalışanlar işsiz kalıyor.
Bu saydığım ve daha fazlası bulunan
sorunlar mevcut ve olmaya devam edecektir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİM;
·
Çalışma şartları ile sosyal hayattaki
uyumsuzluğu giderecek önlemlerin alınması, Meslek mensubunun iş yaşamını ve
kendi gelişimini sağlayacak, sürdürülebilir (okuyabilmesi, sosyal hayata
katılabilmesi vb.)
·
Meslek mensuplarının, Ailelerine ve kendilerine
zaman ayırabilecekleri çalışma koşullarının sağlaması,
·
İş yükünün azaltılarak, yapılabilecek bir
şekilde meslek mensuplarının kalitesinin ve güvenirliğinin artırılacağı bir
düzeye getirilmesi,
·
Mesleğin zaman kısıtına uygun olarak
müşterilerin zamanında kendi işlemlerin bitirilmesi ve meslek mensubuna zaman
kalmasının sağlanması için Ticaret, sanayi, Esnaf ve Sanatkar odaları nezdinde
girişimlerde bulunarak kendi üyelerinin bilinçlendirilmesinin sağlanması,
·
Kamu idaresinin mevzuatla ve dijitalleşmeyle
ilgili mali ve eğitim yükünün üstlenilmesinin sağlanması,
·
Mevzuatın basitleştirilerek anlaşılır hale
getirilmesinin sağlanması için idareye önerilerde bulunulması,
·
Yapılacak değişikliklerin belirli bir zamana
yayılarak meslek mensuplarının alt yapılarının uygun hale getirilmesi,
·
Mesleğin ve meslektaşların sosyal statüsünün
toplum nezdinde artırılması için meslek örgütünce tanıtıcı ve aydınlatıcı
çalışmaların yapılması,(Meslek odaları bunu verginin artırılması olarak
anlıyorlar…)
·
Meslek mensubu sayısı ile iş artış sayısının
dengeli hale getirilmesi, mesleğe girişlerin önlenmesi,
·
Meslek yardımcı personelinin stajyerlerden değil,
bu meslekte iş yapan ara elamanlardan oluşmasını sağlayacak, yetişmiş muhasebe
elamanı sağlanması için meslek örgütlerinin önlem alması,(iş-kur ile ortak
elaman yetiştirme kurslarının açılması, ticaret liseleri ile ilişki kurularak
bunun meslek olarak yapılması ve ticaret liselerinden mezun olanların bu iş
yapmalarını sağlayacak önerilerin geliştirilmesi)
·
Mesleğe girişlerin azaltılması için önlem
alınması,(İktisadi ve İdari Bilimlerden mezun olanların neredeyse büyük bir
bölümünün mesleğe yönelmesi meslek için bir tehlike)
·
En önemlisi ise; meslek örgütlerinin ve
meslektaşların anlayışına yerleşmiş olan “mesleğin tanımıymış gibi sürekli
kullanılan vergi mükellefleri ile devlet arasında bir köprüyüz” anlayışının
terk edilerek bağımsız, işletmelerin yaşamlarını sürdürebilmesi ve toplum için
Katma Değer Üreten ve toplumun geleceği için gerçek hafızasının diri
tutulmasını sağlayan bir iş yaptığımızın her kesime açık, anlaşılır bir şekilde
anlatılmasıdır,
·
Odalar tarafından iş riski sigortası kurulmalı
ve meslektaşın sürdürülebilir iş yapma fonksiyonu artırılmalıdır.
SONUÇ;
Sorunlarımız çok ve bu mesleği
yapanlar çözüm bulmak zorundadır. Ekonomik ve sosyal hayatın önemli bir
ayrılmaz parçası olan muhasebe mesleği geliştirmelidir. Mesleği icra edenlerin
sağlıklı ve toplumsal fayda sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesinde ekonomik
ve sosyal gelişme uygun olarak yeniden düzenlenmesinde çokça fayda vardır.
[1]
Gülsevim Yumuk Günay Ve Tülay
Demiralay’ın Serbest Muhasebeci Ve Mali Müşavirlerin İş Stresi, Tükenmişlik
Sendromu Ve İş -Aile Yaşam Dengesi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi Adlı Makaleden
Yararlanılmıştır. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Yaz-2016 Cilt:15
Sayı:58 (917-935)
Etiketler: İŞ STRESİ, MUHASEBE, MUHASEBE MESLEĞİ, TÜKENMİŞLİK
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa