20 Kasım 2019 Çarşamba

MUHASEBE MESLEĞİNDE İŞ STRESİ, TÜKENMİŞLİK VE MESLEK SORUNLAR İLE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ



                                                                                                          Ertuğrul Kılıç
SMMM-Sorumlu Ortak
                                                                                                         26.02.2019

Bugün yaşanan ekonomik krizin doğurduğu sorunlar bizi etkilediği gibi toplumun her kesimini de etkilemektedir. İşyerlerinin kapanması, mevzuattaki karmaşa ve her gün yeni bir teşvik ve/veya af, işsizlik,  ücret sorunu ve bütün bu durumun ortaya çıkardığı toplumsal ve mesleki travmalar.
Ben bu durumların ve genel durumun meslek açısından ortaya çıkardığı sorunları ve çözüm önerilerini kısada olsa ele alamaya çalışacağım. Tabi ki sorunlarımız ve çözüm önerileri sadece bunlardan ibaret de değildir. Karmaşık ve kendini yeniden üreten bir yapıya sahiptir. Hep birlikte bu sorunları tespit edip, çözüm önerileri üretmeye çalışacağız. Ben iş yaptığımız ortamın ortaya çıkardığı İki konudan bahsedeceğim iş stresi ve tükenmişlik olayı. Son zamanlarda meslek mensuplarında ortaya çıkan kaygı endişe ve çeşitli fizyolojik sorunlar.
İş hayatında ve günlük hayatta yaşanan stres bireyi etkisi altına alarak bir takım olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Örgütsel anlamda performansta azalma, çatışmalar ve işe devamsızlıkların yanında bireysel anlamda da kaygı, depresyon, davranış bozuklukları ve tükenmişlik gibi zihinsel rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Bu zihinsel sıkıntılar zaman içerisinde fiziksel rahatsızlıklara da dönüşebilmektedir. Kalp ve damar hastalıkları, kanser, ülser, migren ve alerji gibi hastalıklar sürekli hale gelen iş stresinin sonucu ön plana çıkmaktadır.
“İş stresi ise işgörenin iş yerindeki stres kaynaklarını algılaması ve bunlara vermiş olduğu tepkileri ifade etmektedir (Wilson and et al., 2004: 574). Diğer bir anlatımla, çalışan ve çevresi arasındaki etkileşim sonucunda ortaya çıkan gerilim olarak tanımlanabilir (Efeoğlu)”
“Greene 1961’de yayınladığı “Bir Tükenmişlik Olayı” (A Burnt-Out Case) adlı eserinde; ruhsal çöküntü yaşamış ve hayal kırıklığına uğramış bir mimarın işini terk edip Afrika ormanlarına kaçışını anlatarak tükenmişliği ilk olarak gündeme getirmiştir. Ardından tükenmişlik, 1970’lerde Amerika’da özellikle müşteri ilişkilerinde çalışan personelin mesleki bunalımlarını ifade etmek için kullanılmıştır (Sürgevil, 2006:3). 1974 yılında Tükenmişlik kavramı ilk olarak Freudianberger (1974:159) tarafından "başarısızlık, yıpranma, enerji ve güç kaybı veya insanın iç kaynakları üzerinde karşılanamayan istekler sonucunda ortaya çıkan bir tükenme durumu" olarak tanımlanmıştır (Sılığ, 2003:10).Tükenmişlik konusunda çalışan birçok araştırmacının farklı tanımlamaları mevcuttur. Ancak günümüzde tükenmişlik dendiğinde ilk akla gelen isim Christina Maslach olmaktadır. Maslach’a göre tükenmişlik, çalışma yerindeki strese neden olan durumlara karşı ortaya çıkan uzun süreli psikolojik bir sendromdur ve özellikle iş ve çalışan arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan kronik bir gerginliktir (Maslach, 2003: 189). En basit haliyle insan ruhunun çöküşü ve yavaş ancak sürekli olarak gelişen, insanı kurtuluşu zor bir girdabın içine sürükleyen bir hastalıktır (Maslach, Leiter, 1997:17).  Kişisel idealler ve istekler ile çalışma şartlarındaki bozulma tükenmişliğe neden olmaktadır (Suran, Sheridan, 1985:742). Özellikle kendilerini işlerine adayan, çalışmayı sosyal yaşamlarına tercih ederek kendileri için vazgeçilmez olarak gören bireylerin tükenmişlik riski taşıdığı söylenebilir (Pines, 2002:103104; Pines, Aronson, 1988:10). 
Stres, tükenmişlik ve iş tatmini arasındaki ilişkileri çalışmalarda, stres ile tatmin arasında negatif, stres ile tükenmişlik arasında pozitif etkinin olduğu doğrulanmıştır.[1]
AKILIMA GELEN BİR KAÇ ÇALIŞMA HAYATI /SOSYAL UYUMSUZLUK VE TATMİNSİZLİK SORUNLARI’NI SIRALAMAK GEREKİRSE;
·         Kişisel başarıdaki düşme hissi
·         İş yerindeki çalışma sürelerinin giderek uzaması
·         Bağımlı çalışanların kendi mesleki sorumluluklarının dışında her işte kullanılma (özellikle bu kelimeyi seçtim)durumu,
·         Mükelleflerine karşı ağır sorumlulukları,
·         Yaptıkları işin süre kısıtının olması(zamana bağlı olması),
·         İşle ilgili uygulama ile kanuni düzenlemelerin günü gününe takip edilmesi zorunluluğu ve sürekli değişmesi, okunmasının ve anlaşılmasının zor olması, değişiklikleri açıklayıcı ve kolaylaştırıcı bilgilendirici notların olmaması, kanun maddelerinin tekrarının çok olması,
·         Ağır çalışma, Mesleğin, İş-Sosyal yaşam uyumsuzluk dengesinin, duygusal tükenme ve duyarsızlaşma üzerindeki etkisinde tam bir aracılık rolüne sahip olmaktadır,
·         İş stresi de beraberinde işlerine karşı tepkisizleşme ya da negatif tutumlar olarak tükenmişlik sergilenmesine neden olmaktadır,
·         Yaratıcılıktan yoksun bir iş temposunun bedensel ve ruhsal yıpratması,
·         Yetişmiş personel sıkıntısı,
·         Meslek mensuplarına olan güvenin düşmesi, sosyal statü eksikliği,
·         Müşterilerinden düzenli olarak ödeme alamaması, rekabet, mesleki etik değerlerin düşmesi ve çaresizlik hissi,
·         Gerçek müşteri olmamakla birlikte (bunu iki yönlü düşünmek gerek, hem işlerini yaptığımız işletmelerin organize olmuş birer işletme olmamaları, diğer taraftan toplumda sorunu olan herkesin mali müşavirlere karşılıksız danışma tutumları vb.) pek çok konuda kendilerine danışılmasının getirdiği vakit kaybı ve yorgunluk hissi tükenmişlik duygularını artırmaktadır,
·         Çalışma performansı ile gelir düzeyi arasında denge olmaması,
·         Her ekonomik krizde ilk etkilenen meslek olmamıza rağmen yangında en son kurtarılacak bir meslek grubuyuz. Hiçbir teşvikten yaralanmadığımız gibi mevcut durumumuzu yitirerek yoksullaşıyoruz. Serbest çalışanlar işçileşiyor, bağımlı çalışanlar işsiz kalıyor.
Bu saydığım ve daha fazlası bulunan sorunlar mevcut ve olmaya devam edecektir.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİM;

·         Çalışma şartları ile sosyal hayattaki uyumsuzluğu giderecek önlemlerin alınması, Meslek mensubunun iş yaşamını ve kendi gelişimini sağlayacak, sürdürülebilir (okuyabilmesi, sosyal hayata katılabilmesi vb.)
·         Meslek mensuplarının, Ailelerine ve kendilerine zaman ayırabilecekleri çalışma koşullarının sağlaması,
·         İş yükünün azaltılarak, yapılabilecek bir şekilde meslek mensuplarının kalitesinin ve güvenirliğinin artırılacağı bir düzeye getirilmesi,
·         Mesleğin zaman kısıtına uygun olarak müşterilerin zamanında kendi işlemlerin bitirilmesi ve meslek mensubuna zaman kalmasının sağlanması için Ticaret, sanayi, Esnaf ve Sanatkar odaları nezdinde girişimlerde bulunarak kendi üyelerinin bilinçlendirilmesinin sağlanması,
·         Kamu idaresinin mevzuatla ve dijitalleşmeyle ilgili mali ve eğitim yükünün üstlenilmesinin sağlanması,
·         Mevzuatın basitleştirilerek anlaşılır hale getirilmesinin sağlanması için idareye önerilerde bulunulması,
·         Yapılacak değişikliklerin belirli bir zamana yayılarak meslek mensuplarının alt yapılarının uygun hale getirilmesi,
·         Mesleğin ve meslektaşların sosyal statüsünün toplum nezdinde artırılması için meslek örgütünce tanıtıcı ve aydınlatıcı çalışmaların yapılması,(Meslek odaları bunu verginin artırılması olarak anlıyorlar…)
·         Meslek mensubu sayısı ile iş artış sayısının dengeli hale getirilmesi, mesleğe girişlerin önlenmesi,
·         Meslek yardımcı personelinin stajyerlerden değil, bu meslekte iş yapan ara elamanlardan oluşmasını sağlayacak, yetişmiş muhasebe elamanı sağlanması için meslek örgütlerinin önlem alması,(iş-kur ile ortak elaman yetiştirme kurslarının açılması, ticaret liseleri ile ilişki kurularak bunun meslek olarak yapılması ve ticaret liselerinden mezun olanların bu iş yapmalarını sağlayacak önerilerin geliştirilmesi)
·         Mesleğe girişlerin azaltılması için önlem alınması,(İktisadi ve İdari Bilimlerden mezun olanların neredeyse büyük bir bölümünün mesleğe yönelmesi meslek için bir tehlike)
·         En önemlisi ise; meslek örgütlerinin ve meslektaşların anlayışına yerleşmiş olan “mesleğin tanımıymış gibi sürekli kullanılan vergi mükellefleri ile devlet arasında bir köprüyüz” anlayışının terk edilerek bağımsız, işletmelerin yaşamlarını sürdürebilmesi ve toplum için Katma Değer Üreten ve toplumun geleceği için gerçek hafızasının diri tutulmasını sağlayan bir iş yaptığımızın her kesime açık, anlaşılır bir şekilde anlatılmasıdır,
·         Odalar tarafından iş riski sigortası kurulmalı ve meslektaşın sürdürülebilir iş yapma fonksiyonu artırılmalıdır.

SONUÇ;
Sorunlarımız çok ve bu mesleği yapanlar çözüm bulmak zorundadır. Ekonomik ve sosyal hayatın önemli bir ayrılmaz parçası olan muhasebe mesleği geliştirmelidir. Mesleği icra edenlerin sağlıklı ve toplumsal fayda sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesinde ekonomik ve sosyal gelişme uygun olarak yeniden düzenlenmesinde çokça fayda vardır.



[1] Gülsevim Yumuk Günay Ve Tülay Demiralay’ın Serbest Muhasebeci Ve Mali Müşavirlerin İş Stresi, Tükenmişlik Sendromu Ve İş -Aile Yaşam Dengesi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi Adlı Makaleden Yararlanılmıştır. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi,  Yaz-2016  Cilt:15  Sayı:58 (917-935)  


Etiketler: , , ,