İNSANA İNSAN LAZIM, BU HAYAT HERKESE LAZIM… ERTUĞRUL KILIÇ 24.10.2019
ERTUĞRUL KILIÇ
24.10.2019
İnsanlar kendini ve bulunduğu çevreyi
değiştirerek, yanlış gideni doğruya, eksik bulduğunu tamamlamaya, insana değer
kattığını düşündüğü çevresel faktörleri, değiştirerek içerisinde yaşadığı
toplumun güzelleştirilmesine emek vermek istiyor.
Alışkanlıklarından vazgeçmeyen, kötü
olanı, kendi var olduğu için sürdürmeye çalışan ve bunu da tek doğru gibi sunan
insan, bir gün gelecek kendini karanlık bir dünyada bulacaktır. José
Saramago ‘nun KÖRLÜK adlı
romanında anlattığı gibi ” Adı bilinmeyen bir ülkenin adı
bilinmeyen bir kentinde, arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile
dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör olur. Ancak karanlıklara değil,
bembeyaz bir boşluğa gömülür. Arkasından, körlük salgını bütün kente, hatta
bütün ülkeye yayılır. Ne yönetim kalır ülkede, ne de düzen; bütün körler
karantinaya alınır. Hayal bile edilemeyecek bir kaos, pislik, açlık ve zorbalık
hüküm sürmektedir artık. Yaşam durmuştur, insanların tek çabası, ne pahasına
olursa olsun hayatta kalmaktır. Roman, kentteki akıl hastanesinde karantinaya
alınan, oradan kurtulunca da birbirinden ayrılmayan, biri çocuk yedi kişiye
odaklanır. Aralarında, bütün kentte gözleri gören tek kişi olan ve gruptakilere
rehberlik eden bir kadın da vardır. Bu yedi kişi,
Cehenneme dönen bu kentte, hayatta
kalabilmek için inanılmaz bir mücadele verir.
Saramago’nun müthiş bir gözlem gücüyle
betimlediği bu kaotik dünya, insanın karanlık yüzünün simgesi” karanlık bir gün, herkesi içine alıp
yutabilir.
Bu körlüğe insanlığın vereceği karşılık;
içinde bulunduğu ortamla dayanışarak, ortaklaşarak, karşılıklı eksikliklerini
gidererek, sevgi ve hoşgörüyü geliştirerek katkıda bulunmak oluyur. Belli ki,
insan kendisini aşmak, birlikte yaratılan güzelliklerden haz almak istiyor.
Gerçek anlamda insan olmak istiyor. Ayrı ayrı birey olmakla yetinmiyor,
bireysel ve kişisel beklenti(çıkar) yabancılaşmadan, bireysel kopmuşluktan
kurtulmaya, bireyselciliğin bütün sınırlarıyla yoksun bıraktığı, yine de onu
sezip özlediği bir dostluğa, doğrunun, güzellin, saygının, birbirini
dinleyip anlamanın ve dayanışmanın yaşandığı daha anlamlı bir dünya geçmek için
bir arada durmayı başarmak istiyor. Nerede nerede insanlar dememek için, bütün
güzelliklerin inanıyorum ki, yarın yanağından gayrı, her şeyi paylaşmak ve
insanları sevmekle başlayacak.
Bu aslında şairin naifliğiyle söylenmiş
bir şiirde; Zülfi Livaneli’nin ADA “Güzellik
Kurtaracak Dünyayı” adlı eserinde ne de güzel ifade edilmiş.
ADA
Bir kıyıdan baktım dünyaya
Ellerimde tuz avucumda sedef
Bir mavilik bir açıklık
Özgürlük hasreti
Yüreğime vuruyor
Nerede nerede insanlar
Ellerimde tuz avucumda sedef
Bir mavilik bir açıklık
Özgürlük hasreti
Yüreğime vuruyor
Nerede nerede insanlar
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
0 üzüntü birden gelir
Yağmurlu havalarda
Yeniden kurarım dünyayı ben
Kederlerle
Kimseler âşık değil mi bu şehirde
Yağmurlu havalarda
Yeniden kurarım dünyayı ben
Kederlerle
Kimseler âşık değil mi bu şehirde
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Hava martılar ışıklı şehir
Sarhoş ediyor beni yosun kokusu
Hilesiz kucaklamak istiyorum
Dünyayı şehri ve seni
Sarhoş ediyor beni yosun kokusu
Hilesiz kucaklamak istiyorum
Dünyayı şehri ve seni
Dünyayı güzellik kurtaracak
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey
Etiketler: BİREY, DAYANIŞMA, İNSAN, KÖRLÜK, SOSYAL VARLIK
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa