Kriz Ekonomisinin Can Simdi Konkordato; Değersiz (Vazgeçilen) Alacaklar Zarar Yazılabilir Mi?
1. GİRİŞ
Son zamanlarda çok duyulmaya başlanan bir konkordato kavramı basın yayın
aracılığıyla da herkes tarafından merak edilmektir. Bu sadece teknik bir kelime
olsa ve sadece uzmanlarını ilgilendirse bu kadar önemli olmayacaktır. Belirli
bir alanda tartışılıp kalacaktır. Ancak bu kavrama sonuçları açısından
bakıldığında o kadar da masum ve dar bir alanda tartışmayı hak etmemektedir.
Ekonomik ve sosyal sonuçları açısından çok geniş bir kesimi
ilgilendirmektedir. Ticari işletmeler açısından yıllardır faaliyet
gösterdikleri ekonomik değerleri(varlıklarını vb.) kaybetme durumuyla karşı
karşıya kalacaklar, diğer taraftan çalışanlar işlerini kaybedecekler. Toplumsal
bir sorunla karşı karşıya olduğumuz bu günlerde açık olarak önümüzde
durmaktadır.
Bu yazıda etkileri çok olmakla birlikte, konkordato uygulaması nedeniyle
alacaklarından vazgeçen alacaklıların durumları ele alınmıştır.
2. KONKORDATO UYGULAMASINA GENEL BİR BAKIŞ
Konkordato; ekonomi ve hukuk terimidir. Türk Dil Kurumu sözlüğünde ;”
Anlaşmalı iflas. 2. tar. Papalık makamıyla başka hükümetler
arasında yapılan anlaşma”[1] olarak
tanımlanmıştır. Tarihsel olarak da anlaşma olarak kullanılmıştır. Bir anlaşama
var ise ortaya yeni ilişkilerin ortaya çıkması ve bunlarında yeni durumlar için
karşılıklı ilişkilerin düzenlenmesi gereklidir.
Son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz konkordato ekonomik ve sosyal
yaşamımızda karşılıklı olarak yapılan anlaşmanın ticari hayatımızın yeniden
düzenlenmesi ve belirli sonuçlarının ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Anlaşmanın
karşılıklı olarak bir noktada uzlaşma olduğunu sosyal yaşantımızdan biliyoruz.
Ticari anlaşmalarda ise bu anlaşmanın ekonomik sonuçları ortaya çıkmaktadır.
Bir taraf alacaklarından vaz geçerken diğer taraf bu borçlar karşılığında bir
fayda sağlamaktadır. Bu anlaşmanın sonuçları bakımından vergi kanunlarımızdaki
karşılığını incelemeye çalışacağız.
3. VAZGEÇİLEN ALACAKLAR
Son dönemde ekonomideki krizler nedeniyle rekabet ortamının sertliği, talep
yetersizliği, işletmelerin yükümlülüklerini planlayamamaları veya olağanüstü
(borçlanmanın dövize bağlı olarak yapılaması nedeniyle ani artışların olması
vb.) nedenlerle nakit akışlarını planlayamamaları sonucu zarar eder hale
gelmişler ve yükümlülüklerini yerine getiremez hale düşmüşlerdir. Sürekli zarar
durumu işletmeleri teknik olarak iflas olarak adlandırılan( öz kaynakların
negatif hale gelmesi, borçların ödenemeyecek duruma ulaşması vb.) durumla karşı
karşıya kalmalarına neden olmaktadır.
Bu işletmelerden alacağı olan işletmeye mal ve hizmet satan işletmeler
zaman zaman alacaklarından vaz geçebilmektedirler. Çeşitli nedenlerle krize
düşmüş olan işletmenin mali yapısını iyileştirerek ticari faaliyetlerini
düzeltmesi için yeni bir fırsat verilmesini sağlamak, diğer taraftan
alacaklarının kısmen de olsa bir bölümünü tahsil edebilme imkânını elde
etmektir.
İşte işletmelerin zor duruma düşen işletmeden alacaklarının bir kısmını
tahsil edebilme imkânına kavuşması, diğer taraftan ise anlaşma sonucu tahsil
edemediği alacaklarının ise(vazgeçilen) nasıl kayıt altına alınacağının
bilinmesi gerekmektedir. Vergi Kanununda vazgeçilen alacaklar 324.maddede
düzenlenmiştir. Bu düzenlemede “konkordato veya sulh yoluyla
alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık
hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan
başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına
naklolunur”[2] şeklinde
ifade edilmiştir. Borçlu işletme açısından bu vazgeçilen alacakların nasıl
kayıt altına alınacağı ortaya konulmuştur.
Alacaklı firma açısından ise bu alınamayan kısma isabet eden alacak, artık
vazgeçilen ekonomik ve sosyal sonuçlarından yararlanılamayan değersiz bir
alacaktır. Biz asıl olarak bu konuyu incelemeye çalışacağız.
4. DEĞERSİZ ALACAKLAR
Konkordato’ya başvuran işletme mahkemeye bir iyileştirme planı sunarak
alacaklılarının, alacaklarının belirli bir kısmından vazgeçmeleri durumunda
ticari hayatına devam ederek ekonomik ve sosyal fayda üretmeye devam edeceğini
amaçlamaktadır. Alacakların belirli bir oranda alacaklarından vaz geçmesi diğer
tarafta mal ve hizmet üretenlerin eksik bir gelir elde etmelerine sebep
olmaktadır. Mal ve hizmet satımı dolayısıyla yapmış oldukları ekonomik
değerlerin dönemsellik ilkesi gereği kamu idaresine vergi vermek, ortaklarına
elde etmiş oldukları karlar vasıtasıyla temettü dağıtmak sorumluluğu ile karşı
karşıya kalmaktadırlar.
İşletmelerin ortaklarıyla ilişkileri yazı konumuz dışında kalması nedeniyle,
devlet alınamayan alacaklardan dolayı bunların gider yazılıp yazılamayacağını
belli koşullara bağlamıştır. VUK 322. Maddesinde değersiz alacaklar başlığı adı
altında bir düzenleme yapmıştır.
Bu maddeye” Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre
tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar değersiz alacaktır. Değersiz
alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve
mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne
giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler” şeklinde
kurallara bağlamıştır.
Buna göre;
·
Kazai bir hükme veya kanaat verici
bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar değersiz alacaktır.
·
Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri
tarihte tasarruf değerlerini kaybederler
·
Mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek
yok edilirler.
·
İşletme hesabı esasına göre defter tutan
mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek
suretiyle yok edilirler.
4.1.KAZAİ BİR HÜKME VEYA KANAAT VERİCİ BİR VESİKAYA GÖRE BELGELEME
Değersiz alacakların düzenlendiği madde metnine göre bir alacağın değersiz
olabilmesi için Hakkında bir yargı kararının veya kanaat verici bir vesikaya
göre belgelenmesi şartı aranmaktadır. Alacakla ilgili olarak yargı yoluyla
yapılan bir takip sonucunda yargı organın verdiği karardan alacağın artık
tahsiline imkân kalmadığının anlaşılması halinde kazai bir durumun varlığı
kabul edilebilir. Mesela dava konusu edilen alacak hakkında yargı organları
zaman aşımı veya borçlunun gaybubetine karar vermişse alacağın değersiz hale
geldiğinden söz etmek mümkündür.[3]
Maliye
bakanlığının uygulamaya yön veren muktezaları ve Danıştayın devamlılık gösteren
içtihat ve kararlarından esinlenerek, bir alacağım değersiz nitelik
kazanabilmesi için kanaat verici vesika sayılabilecek belgelere aşağıdaki
örnekler verilebilir.
·
Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato
anlaşması,
·
Mahkeme huzurunda alacaktan
vazgeçildiğinde dair düzenlenmiş belgeler,
·
Borçlunun ülkeyi geri dönmemek üzere terk
ettiğini belirleyen gazeteler ve bunu doğrulayan resmi makam belgeleri (yabancı
ülkeye kaçma, sığınma gibi)
·
Borçlunun gaipliğine ilişkin mahkeme
kararı ve buna bağlı olarak herhangi bir mal varlığı bulunmadığına dair resmi
makam belgeleri,
·
Borçlunun herhangi bir mal varlığı
bırakmadan ölümü ve mirasçıların da mirası reddettiklerine dair resmi belge,
·
Borçlunun alacaklı tarafından açılan
davayı kazandığına dair mahkeme kararı,
·
Borçlunun dolandırıcılıktan mahkûm olması
ve herhangi bir mal varlığı bulunmadığına dair resmi belgeler,
·
Mahkeme tarafından borçlu hakkında
verilmiş gaiplik kararı,
·
Borçlunun adresinin saptanamaması
nedeniyle icra dosyasının işlemeden kaldırıldığına dair icra memurluğu yazısı,
·
Borçlunun ölümü ve mirasçıların
bulunmadığını kanıtlayan resmi soruşturma belgesi,
·
Borçlunun ölümü ve mirasçıların mirası
reddettiklerine dair sulh mahkemesi kararı,[4]
4.2.DEĞERSİZ ALACAĞIN ZARAR YAZILMASI
Değersiz alacağı düzenleyen madde metninde de görüldüğü üzere, değersiz
alacak Mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. Bu durumu bir
örnekle açıklayalım;
ÖRNEK:
1. Deri Mamulleri A.Ş,
VARYOK Ayakkabı Ltd.Şti.’ne deri satmaktan dolayı 25.000,00 TL ‘lik senetli
(senetsiz de olabilir) alacağını, 30.09.2018 tarihi itibariyle borçlunun
konkordato ilan etmesi nedeniyle mahkemeye başvurmuş ve alacaklılar listesine
girmiştir. Konkordato ilan eden firma alacaklıların 60% alacağından vazgeçmesi
durumunda ekonomik durumunu düzeltebileceğini iyileştirme planında sunmuş ve
alacaklılar bu planı kabul etmişlerdir. Mahkeme konkordatoyu kabul etmiş ve
alacaklılara bu durumu belgeleyen konkordato belgesini vermiştir.
1. Deri Mamulleri A.Ş’ nin
kayıtları;
Alacak Tutarı; 25.000,00*%60= 15.000,00 TL Değersiz Alacak
------------------------------------------/--------------------------
659 Diğ. Olağan Gider Ve
Zararlar
15.000,00
120Alıcılar/121AlacakSenetleri
15.000,00
------------------------------------------------/----------------------
Değersiz hale gelen alacak işletmenin olağan faaliyetleriyle ilgili
alacaktan doğmuş ve doğrudan yazılabilecek bir zarar olması nedeniyle diğer
olağan gider ve zarar hesabına zarar yazılmalıdır.
5.SONUÇ
Çeşitli nedenlerle işletmelerin ekonomik faaliyetlerinde zor durumda
kaldıkları durumlar oluşmaktadır. Bu durum bazen işletmelerin kendi
yetersizliklerinden bazen de genel ekonomik durumun yeterli çevresel ortamı
oluşturamaması nedeniyle olmaktadır. Son zamanlarda Ülkemizde yaşanan döviz
artışı nedeniyle, işletmelerin borçlanma enstrümanı olarak kullandıkları döviz
borçlarının artması işletmelerin nakit sıkıntısı çekmelerine neden oluşturmaktadır.
Genel ekonomik konjektürde talep yetersizliğinin ortaya çıkması
işletmelerin daha fazla maliyet yüklenmelerine neden olmakta, enflasyonist
ortamların oluşması işletmelerin bu durumlara uyum sağlayamaması ani krizlere
sebebiyet vermektedir. İşletmeler bu durumu atlatabilmek, mali yapılarını
yeniden düzenleyebilmek istemektedir. Alacaklıların işletmenin sıkıntıya
düşmesinden yararlanarak hep birlikte alacaklarını istemesi iflas etmesine
neden olacaktır. Bu durumu belirli bir zaman yaymak ve yeniden sağlıklı bir
işletme olarak faaliyet göstermek için korunma amaçlı olarak mahkemelere
müracaat etmektedirler.
Alacaklılar ise işletmenin zor durumda kalması nedeniyle ortaya çıkan
borçlarını ödeyememe durumunu göz önüne alarak belirli bir orandaki alacaklarından
vaz geçerek hem alacaklarının bir kısmını almak hem de işletmenin ekonomik
faaliyet yürütmesini sağlamak istemektedirler.
Konkordato ilanında işletmelerin alacaklarından vazgeçmesi işletme
açısından değersiz bir alacak konumuna düşmesine neden olmaktadır. Değersiz
alacaklar ise VUK 322. Maddesinde belirli koşullara bağlanmıştır. Bu şartları
taşıyan alacaklar değersiz alacak olarak kabul edilmektedir.
Değersiz alacaklar işletme açısından yukarıdaki açıklamış olduğumuz
koşulları sağlamaları durumunda, Diğer Olağan Gider Ve Zarar olarak mukayyet
değeri üzerinde doğrudan zarar olarak yazılabilecektir.
*SMMM, Bağımsız Denetçi-Sorumlu Ortak
[1]Çevirim;
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts&kategori1=verilst&ayn1=bas&kelime1=konkordato,27.09.2018.
[3] M. Ali Özer, Açıklama ve
Örnekleriyle Vergi Usul Kanunu Uygulaması, Hesap Uzmanları Derneği,
İpekyolu Matbaacılık, İstanbul, Temmuz,2014,6.bs.sf.795.
02.10.2018
Etiketler: CAN SİMİDİ, DEĞERSİZ ALACAK, EKONOMİ, KONKORDATO, KRİZ
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa