YÖNETİMİN
YILLIK FAALİYET RAPORU VE BAĞIMSIZ DENETİMDE İŞLETMENİN SÜREKLİLİĞİ (BDS 570)
ERTUĞRUL KILIÇ[1]
GİRİŞ
1956 yılında yürürlüğe giren 6762
sayılı Türk Ticaret Kanunu yerine 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete
’de yayınlanan 6102 sayılı yeni TTK kanunu ticari hayatımıza girmiştir.
Ekonomide ve ticarette yeni gelişen koşullara uygun olarak düzenlenen kanun,
birçok yenlikler getirmenin yanı sıra eski kanunda şirketlerde denetim organı
olarak sayılan denetim kurulunu kaldırmış, yerine bağımsız dış denetim
uygulamasını öngörmüştür. Bağımsız dış denetim “Türkiye Bağımsız Denetim
Standartlarının”[2]
yayınlanması ile birlikte ülkemizde de uygulamasına başlanmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK
) [3]‘nun
dokuzuncu bölümünde şirketlerin finansal tabloları, yedek akçeler başlığı
altında düzenlenen “AnonimŞirketlerin Finansal Tabloları Ve Yönetim Kurulunun Yıllık Faaliyet
Raporu” maddesinde
finansal tabloların hazırlanması yükümlülüğü, doğruluğu, işletme yönetim
kurulunun yıllık faaliyet raporu ve şirketler topluluğunun finansal tablolarının
yıllık faaliyet raporunun düzenlenmesi zorunlu hale getirmiştir. Yönetim
kurulunun faaliyet raporunun şekil ve içeriğinin belirlenmesi için ise TTK 516 Md’sinin
üçüncü fıkrasının verdiği yetkiye göre, 28.8.2012 tarih ve 28395 sayılı Resmi Gazete’
de“Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun
Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik” yayınlanarak
yürürlülüğe girmiştir.
Uluslararası Bağımsız Denetim
Standardı (BDS) 200 “Bağımsız Denetçinin Genel Amaçları ve Bağımsız Denetimin
Bağımsız Denetim Standartlarına Uygun Olarak Yürütülmesinin, Kamu Gözetimi,
Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yapılan Türkçe tercümesini
IFAC’in[4]
izniyle tamamen ya da kısmen çoğaltmaktadır. BDS 570 İşletmenin Sürekliliği
Standardının son sürümü, 28.12.2020 tarihli ve 75935942-050.01.04-[01/208]
sayılı Kurul Kararıyla 1.1.2021 tarihinde ve sonrasında başlayacak hesap
dönemlerinin denetiminde uygulanmak üzere 30.12.2020 tarihli ve 31350 (2.M)
sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanmıştır.
Bu Bağımsız Denetim Standardı (BDS)[5],
işletmenin sürekliliğine ve işletmenin sürekliliğinin denetçi raporuna
etkilerine ilişkin denetçinin finansal tabloların denetimindeki sorumluluklarını
düzenler. (A1 paragrafı)
Finansal faaliyet raporların düzenlenmesi
TTK ve BDS tarafından yönetim kuruluna verilmiştir. Risk odaklı olması, her iki
düzenlemenin de denetçiler tarafından dikkatlice incelenmesini gerekli
kılmaktadır. İşletmenin sürekliğinin sağlanması yönetim kurulunun geleceğe
ilişkin hesaplamalarının ve öngörülerinin isabetli, abartı olmadan,
dayanaklarının basit ve anlaşılır olmasını sağlayacak bir nitelikte olması
gerekmektedir.
Finansal tablolar,yönetimlerce düzenlenirken,işletmelerin
sınırsız bir ömre sahip olduğu varsayımıyla hazırlanır. İşletmeler kendilerini
fesih etmedikleri sürece sınırsız bir ömürlerinin olduğu var sayılır. TTK ‘daki faaliyet raporu ile BDS 570
arasındaki ilişki ve hazırlanmasındaki anlayışın ortaya çıkardığı benzerliklerin
belirlenmesi bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.
1.
YÖNETİM KURULU YILLIK FAALİYET RAPORU
Yönetim kurulu faaliyet raporu TTK
‘nun 516’cı maddesinin üçüncü fıkrası, 518 ‘ci maddesi, 565 ‘ci maddesinin
ikinci fıkrası ve 610’cu maddesine göre düzenlenir. Bu maddelere göre Anonim,
limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri faaliyet raporu
düzenlerler.
Bu düzenlemelerin asgari içeriğinin nasıl
düzenlenmesi gerektiğini “Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari
İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik”[6] açıklayan
yönetmelik yayınlanmıştır. Şirketler geçmiş hesap dönemine ait Türkiye Muhasebe
Standartlarında ön görülmüş olan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim
kurulunun yıllık faaliyet raporunu bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içerisinde hazırlar ve genel
kurula sunarlar. İşletmelerin finansal tabloları, yönetim tarafından şirketin
malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını
tam, anlaşılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde
şeffaf ve güvenilir olarak, gerçek durumunu, dürüst, aslına sadık ve aynen
yansıtacak bir şekilde düzenlerler.
Şirketin yıllık faaliyet raporu,
şirketin o yılla ait faaliyetlerinin akışı ile finansal durumunu gerçeğe uygun
ve dürüst olarak yansıtacak şekilde düzenlenir. Bu raporda finansal durum,
finansal tablolara göre değerlendirilir. Şirketin gelişmesine ve karşılaşması
muhtemel risklere karşıda açıkça belirlemeler yapar. Ortaya çıkacak risklere
karşı yönetim kurulunun değerlendirmesi de raporda yer alacak şekilde
düzenlenir. Raporda, işletmenin faaliyet yılının sona ermesinden sonra meydana
gelen özel önem taşıyan olaylar, şirketin araştırma ve geliştirme faaliyetleri,
Yönetim kuruluna ödenen ücretler, teminatlar yer alır. Aynı uygulama konsolide
finansal tablo düzenlemek durumunda olan işletmeler içinde BDS ile TTK ‘nın 515
maddesindeki esaslar geçerlidir.
Kanunla belirlenen Anonim, limited
ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri faaliyet raporlarını
yönetmelikte belirlenen genel esaslara göre düzenlerler. Yönetmelikte
belirlenen genel esaslar yönetmeliğin dördüncü maddesinde;
“1. Yıllık faaliyet raporu,
şirketin ilgili hesap dönemine ait iş ve işlemlerinin akışını, her yönüyle
finansal durumunu, şirketin hak ve yararını da gözetecek şekilde, doğru,
eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtır. Yıllık
faaliyet raporunda, yanıltıcı, abartılı ve yanlış kanaat uyandırıcı, gerçeğe
aykırı ifadelere yer verilemez.
2. Yönetim organı, yıllık faaliyet
raporunu, ortakların şirketin faaliyetleri hakkında her türlü bilgiye tam ve
doğru bir şekilde ulaşmasını sağlayacak ayrıntıda hazırlar. Yıllık faaliyet
raporunda mümkün olan en basit kavram ve terimler kullanılır, tereddüde neden
olabilecek belirsiz ifadelerden kaçınılır. Teknik terim kullanılması gereken
yerlerde, herkesin kolayca anlamasına imkân verecek şekilde açıklamalar
yapılır.
3. Şirketin, finansal performansı
ile finansal durumunun genel özellikleri ve karşı karşıya bulunduğu temel
riskler yıllık faaliyet raporunda değerlendirilir. Şirketin finansal durumuna
ilişkin bu değerlendirmeler finansal tablolara dayandırılır. Ayrıca finansal
olmayan risklere de faaliyet raporunda yer verilir.
4. Yıllık faaliyet raporunda;
şirket faaliyet ve hizmetlerinin etkin, güvenilir ve kesintisiz bir şekilde
yürütülmesini, muhasebe ve mali raporlama sisteminden sağlanan bilgilerin
bütünlüğünü, tutarlılığını, güvenilirliğini, zamanında elde edilebilirliğini ve
güvenliğini sağlamak amacıyla yapılan iç kontrollerin etkinliği, yeterliliği ve
uyumluluğu konularında açıklamalara yer verilir.
5. Yıllık faaliyet raporunda
gerekli olması halinde istatistiki bilgilere ve grafiklere de yer verilebilir.”
Yönetim kurulu faaliyetlerini
düzenler. İşletme yönetim kurulu geleceğe ilişkin bir tahminde bulunuyor ise;
“1. Yıllık faaliyet raporunda
şirketin gelişmesine ve karşılaşması muhtemel risklere açıkça işaret olunur ve
bu konulara ilişkin yönetim organının değerlendirmesine yer verilir. Yıllık
faaliyet raporunda, geleceğe yönelik bilgi verildiği veya tahminlerde
bulunulduğu durumlarda, bunların dayandığı gerekçelere ve istatistiki bilgilere
de yer verilmesi zorunludur.
2. Yıllık faaliyet raporunda yer
verilen geleceğe yönelik bilgi ve tahminler şirketin finansal durumu ve
faaliyet sonuçları ile uyumlu olmalıdır.”
Faaliyet raporunda geleceğe ilişkin
tahminlerde bulunuyorsa bunların dayanaklarını gerçeğe uygun olarak
gerekçelendirir ve gerekli olan bilgilere yer vermesi zorunluluk haline
getirilmiştir. Geleceğe ilişkin verilen bilgilerin dayanağını ve uyumunun
sağlanması ise şirketin finansal bilgilerinin sonuçlarına dayanması ve uyumlu
olması beklenir.
Yönetmelik ile raporda bulunması
gerekli olan bölümler belirlenmiştir. Buna göre;
a)
Genel
bilgiler,
Genel
bilgiler altında işletmenin, raporun ilgili olduğu dönem, hukuki yapısı,
organizasyon ve ortaklık yapısı, imtiyazlı hisse senetleri oy yapısı,yönetim kurulu
ve çalışan sayısı, işletme yönetimi ve çalışanların varsa işletme ile rekabet
yasağı,
b)
Yönetim organı üyeleri ile üst düzey yöneticilere sağlanan mali haklar,
Sağlanan huzur hakkı, ücret, prim,
ikramiye, kâr payı gibi mali menfaatlerin toplam tutarları,Verilen ödenekler,
yolculuk, konaklama ve temsil giderleri ile ayni ve nakdi imkânlar, sigortalar
ve benzeri teminatların toplam tutarlarına ilişkin bilgiler.
c)
Şirketin araştırma ve geliştirme çalışmaları,
Şirketin araştırma ve geliştirme çalışmaları ile bunların
sonuçlarına ilişkin bilgilere yer verilir.
ç)
Şirket faaliyetleri ve faaliyetlere ilişkin önemli gelişmeler,
Şirketin
ilgili hesap döneminde yapmış olduğu yatırımlara ilişkin bilgiler, iç kontrol
sistemi ve iç denetim faaliyetleri hakkında bilgiler ile yönetim organının bu
konudaki görüşü, doğrudan veya dolaylı iştirakleri ve pay oranlarına ilişkin
bilgiler, iktisap ettiği kendi paylarına ilişkin bilgiler, hesap dönemi
içerisinde yapılan özel denetime ve kamu denetimine ilişkin açıklamalar, aleyhine
açılan ve şirketin mali durumunu ve faaliyetlerini etkileyebilecek nitelikteki
davalar ve olası sonuçları hakkında bilgiler, mevzuat hükümlerine aykırı
uygulamalar nedeniyle şirket ve yönetim organı üyeleri hakkında uygulanan idari
veya adli yaptırımlara ilişkin açıklamalar, geçmiş dönemlerde belirlenen
hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığı, genel kurul kararlarının yerine getirilip
getirilmediği, hedeflere ulaşılamamışsa veya kararlar yerine getirilmemişse
gerekçelerine ilişkin bilgiler ve değerlendirmeler, yıl içerisinde olağanüstü
genel kurul toplantısı yapılmışsa, toplantının tarihi, toplantıda alınan
kararlar ve buna ilişkin yapılan işlemler de dâhil olmak üzere olağanüstü genel
kurula ilişkin bilgiler, yıl içinde yapmış olduğu bağış ve yardımlar ile sosyal
sorumluluk projeleri çerçevesinde yapılan harcamalara ilişkin bilgiler,
şirketler topluluğuna bağlı bir şirketse; hâkim şirketle, hâkim şirkete bağlı
bir şirketle, hâkim şirketin yönlendirmesiyle onun ya da ona bağlı bir şirketin
yararına yaptığı hukuki işlemler ve geçmiş faaliyet yılında hâkim şirketin ya
da ona bağlı bir şirketin yararına alınan veya alınmasından kaçınılan tüm diğer
önlemler, şirketler topluluğuna bağlı bir şirketse; bendinde bahsedilen hukuki
işlemin yapıldığı veya önlemin alındığı veyahut alınmasından kaçınıldığı anda
kendilerince bilinen hal ve şartlara göre, her bir hukuki işlemde uygun bir
karşı edim sağlanıp sağlanmadığı ve alınan veya alınmasından kaçınılan önlemin
şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, şirket zarara uğramışsa bunun
denkleştirilip denkleştirilmediği.
d)
Finansal durum,
Finansal
duruma ve faaliyet sonuçlarına ilişkin yönetim organının analizi ve
değerlendirmesi, planlanan faaliyetlerin gerçekleşme derecesi, belirlenen
stratejik hedefler karşısında şirketin durumu, geçmiş yıllarla karşılaştırmalı
olarak şirketin yıl içindeki satışları, verimliliği, gelir oluşturma
kapasitesi, kârlılığı ve borç/öz kaynak oranı ile şirket faaliyetlerinin
sonuçları hakkında fikir verecek diğer hususlara ilişkin bilgiler ve ileriye dönük
beklentiler, Şirketin sermayesinin karşılıksız kalıp kalmadığına veya borca
batık olup olmadığına ilişkin tespit ve yönetim organı değerlendirmeleri, Varsa
şirketin finansal yapısını iyileştirmek için alınması düşünülen önlemler, Kâr
payı dağıtım politikasına ilişkin bilgiler ve kâr dağıtımı yapılmayacaksa
gerekçesi ile dağıtılmayan kârın nasıl kullanılacağına ilişkin öneri.
e)
Riskler ve yönetim organının değerlendirmesi,
Varsa
şirketin öngörülen risklere karşı uygulayacağı risk yönetimi politikasına ilişkin
bilgiler, Oluşturulmuşsa riskin erken saptanması ve yönetimi komitesinin
çalışmalarına ve raporlarına ilişkin bilgiler, satışlar, verimlilik, gelir
yaratma kapasitesi, kârlılık, borç/öz kaynak oranı ve benzeri konularda ileriye
dönük riskle
f)
Diğer hususlar.
Yıllık
faaliyet raporunun diğer hususlar bölümünde, faaliyet yılının sona ermesinden
sonra şirkette meydana gelen ve ortakların, alacaklıların ve diğer ilgili kişi
ve kuruluşların haklarını etkileyebilecek nitelikteki özel önem taşıyan
olaylara ilişkin açıklamalara yer verilmesi zorunludur. Bu bölümde ayrıca, bu
Yönetmelik hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla yönetim organının uygun gördüğü
ilave bilgilere de yer verilebilir.
2.
BAĞIMSIZ DENETİM STANDARDI 570 AÇISINDAN İŞLETMENİN SÜREKLİLİĞİ
Bağımsız Denetim Standardı,
işletmenin sürekliliğine ve işletmenin sürekliliğinin denetçi raporuna
etkilerine ilişkin, denetçinin finansal tabloların denetimindeki
sorumluluklarını düzenler ( A1 paragrafı). BDS 200 standardına göre denetçinin yürüteceği
denetim faaliyetinin ”a) Bir bütün olarak finansal tabloların, hata veya hile
kaynaklı önemli bir yanlışlık içerip içermediğine ilişkin makul güvence elde
etmek ve böylece finansal tabloların tüm önemli yönleriyle geçerli finansal
raporlama çerçevesine uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığına dair bir görüş
bildirmek ve (b) Bulgularına uygun olarak, finansal tablolar hakkında raporlama
yapmak ve BDS’ lerin zorunlu tuttuğu bildirimlerde bulunmaktır” genel
amaçlarındaki hedefleridir.
Denetçi BDS 315 standarttı uyarınca
gerekli olan risk değerlendirme prosedürlerini uygularken işletmenin
sürekliliğinin devamına ilişkin ciddi şüphe oluşturabilecek şartlar ve
olayların mevcut olup olmadığını da denetler. Denetçiler, Yönetimin işletmenin
sürekliliğini değerlendirirken, değerlendirmenin on iki aydan daha kısa süreyi
kapsaması durumunda, yönetimden bu değerlendirmenin finansal tablo tarihinden
itibaren en az on iki aylık dönemi kapsamasını sağlayacak şekilde
genişletmesini talep ederler.( BDS 560)
Genel amaçlar içerisinde BDS’ lerin
zorunlu tutuğu raporlama sonuçlarından, işletmenin sürekliliğinin de incelenmesini
ve bir görüş oluşturması beklenmektedir. İşletmelerin sürekliliğinden ”… esası uyarınca, finansal tablolar,
işletmenin sınırsız bir ömre sahip olduğu ve öngörülebilir gelecekte
faaliyetlerini sürdüreceği varsayımıyla hazırlanır. Yönetim, işletmeyi tasfiye
etme ya da ticari faaliyeti sona erdirme niyeti ya da mecburiyeti bulunmadığı
sürece işletmenin sürekliliği esasını kullanmaktan sorumludur. Özel amaçlı
finansal tablolar, işletmenin sürekliliği esasının geçerli olduğu bir finansal
raporlama çerçevesi uyarınca hazırlanabilir veya hazırlanmayabilir (örneğin,
işletmenin sürekliliği esası, vergi esaslı hazırlanan bazı finansal tablolar
için ihtiyaca uygun değildir). İşletmenin sürekliliği esasını kullanmanın uygun
olduğu durumlarda varlık ve yükümlülükler, olağan iş akışı içinde işletmenin
söz konusu varlıklardan fayda elde edeceği ve yükümlülüklerini yerine
getireceği esasına göre kaydedilir (A2 paragrafı)” beklenen işletmelerin
gelecekte taahhüt ettikleri işlemlerin gerçekleşmesinin varsayımdır.Türkiye
Muhasebe Standardı (TMS)1 yönetimin, işletmenin sürekliliğini devam ettirme
kabiliyetine ilişkin bir değerlendirme yapmasını zorunlu kılar.[7]
İşletmenin sürekliliği esası
finansal tabloların hazırlanmasıyla ilgili temel bir ilke olduğundan, finansal
raporlama çerçevesinde açık bir hüküm yer almasa dahi, finansal tabloların
hazırlanması, yönetimin işletmenin sürekliliğini devam ettirme kabiliyetine
ilişkin değerlendirme yapmasını gerektirir.
Yönetimin işletmenin sürekliliğini
devam ettirme kabiliyetine ilişkin yaptığı değerlendirme, olay veya şartların,
doğası gereği belirsiz olan gelecekteki sonuçları belirli bir tarihte
muhakemede (yargıda) bulunulmasını içerir.
Bir olay veya şart ya da bunların
sonuçları ne kadar ileri bir tarihte meydana geliyorsa, belirsizlik derecesi de
o kadar artar. “İşletmenin sürekliliğiyle ilgili açık bir değerlendirme
yapmasını zorunlu kılan finansal raporlama çerçevelerinin birçoğu, hangi dönem
için yönetimin mevcut tüm bilgileri dikkate almasının zorunlu olduğunu
belirler. İşletmenin büyüklüğü ve
karmaşıklığı, faaliyetlerinin niteliği ve durumu, dış faktörlerden etkilenme
derecesi, olay veya şartların sonucuna ilişkin yapılacak muhakemeyi etkiler. Geleceğe ilişkin herhangi bir muhakeme, o
muhakemenin yapıldığı andaki mevcut olan bilgilere dayanır. Bilanço tarihinden
sonraki olaylar, yapıldığı tarihte makul olan muhakemelerle tutarlı olmayan
sonuçlar ortaya çıkarabilir.( paragraf 5)”
Finansal tabloların büyük bir kısmı
işletmelerin ticari hayatlarını uzunca bir süre sürdüreceği ilkesine göre
hazırlanır ve kullanıcılar şirketin belirli bir dönemden sonra da ayakta
kalacağını varsayarlar. İşletme ilgilileri bu durumu normal işletmenin hayat
akışı içerisinde görürler. Şirketler hayatlarını sürdürmede başarısızlığa
uğrarsa işletme ilgilileri bu potansiyel başarısızlık hakkında neden uyarılmadıklarını
sorabilirler.Finansal bilgi kullanıcılarına doğru ve güvenilir bilgi
sağlayabilmek amacıyla işletme yönetimi ve bağımsız denetçilere işletmenin
sürekliliği varsayımı hakkında değerlendirme yapma sorumlulukları yüklenmiştir
Denetçinin sorumluluğu, yönetimin
finansal tabloları hazırlarken işletmenin sürekliliğin sürdürmesini göz önünde
bulundurarak hazırlandığının belirlenmesinde yeterli denetim kanıtı elde etmek
ve bir karara varmak, elde edilen kanıtlara dayalı olarak işletmenin
sürekliliğinin sürdürmesi konusundaki belirsizliğin mevcut olup olmadığı
konusunda bir durum değerlendirmesi yapmaktır. Denetçinin, makul güvencenin elde edilmediği durumlarda
şartlı görüşün, finansal tabloların hedef kullanıcılarına yapılacak bildirim
açısından, yetersiz kaldığı tüm durumlarda, BDS’ler denetçinin görüş
bildirmekten kaçınmasını veya mevzuata göre çekilmenin mümkün olması hâlinde
denetimden çekilmesini gerektirir.
3.İŞLETMENİN
SÜREKLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE YÖNETİMİN ROLÜ
Muhasebe bilgi sisteminin nihai
ürünü olan mali tablolar bilgi kullanıcılarının işletmelerden bilgi almak için
kullandıkları en önemli araçlardan biridir. İşletmelerin en önemli raporlamalarından
birisi finansal raporlamalardır. İşletmelerin iç işlerine ilişkin yönetim raporlaması
esnek ve çeşitli şekillerde düzenlenebilmektedir.Yönetim raporlama sistemi iç
bilgi kullanıcılarına yönelik karar alma süreci için gerekli olan sorumluluk
raporları, bütçeler, sapma analizi ve özel amaçlı çeşitli raporlar üreten bir
alt sistemdir.[8]
Yönetim kurulu faaliyet raporu,
yönetim kurulu başkanının açıklamaları, yönetim durum değerlendirmesi ve
analizleri ile benzeri dokümanlar finansal tablolar olarak düşünülemez. Fakat
bu dokümanlar finansal raporlamanın parçaları olarak ele alınabilir.
Finansal raporlama, işletmelerin
finansal tablolarını da içerisine alan geniş bir çalışma alanıdır. Birçok
veriyi içerisinde barındırabilir.
İşletmenin sürekliliği kavramı
finansal muhasebe dünyasının önemli köşe taşlarından biridir. İşletmenin
gelecekte görünür olma gerçeğini, firmanın bilançosunun ortaya çıkardığı firma değerinin
varsayımsal olarak aktif kalacağını göstermesidir. Bu anlamda firmanın iradi
olarak tasfiye ve ticari hayatına son vermemesidir. Diğer taraftan işletmenin
sürekliliği, işletme ile iş yapanların ve taahhütte bulunanların alacak veya
borç ilişkisini, beklenen amaçlarını karşılayacak bir süre faaliyette
bulunmasının varsayımsal olarak beklenilmesidir. İş yapmaya devam ettikçe
yerine getirilen taahhütlerin gerçekleşmesi aynı zamanda yeni taahhütlerin
altına girmesi işletmenin faaliyetlerinin sonlandırılmasında engel bir durum
teşkil edecektir.
Yönetim faaliyetleri ve işletmenin
geleceğinin değerlendirilmesi finansal tabloların hazırlanması, işletmelerin
sürekliliği ile ilgili belirsizliklerin değerlendirilmesi sırasında
belirsizliklere rastlamaması, denetim raporunda denetçinin aynı fikirde olduğu
makul durum ve yönetimin açıklamalarına destek olacağı hemfikir olduğu kanat
olacaktır. Yöneticilerin işletme sürekliliği konusunda şüphe uyandıracak somut
belirsizliklere rastlamaları, Somut belirsizliklerin doğasının anlatılması ve
buna rağmen hala işletmenin süreklilik ilkesine uygun olduğu açıklamasının
neden yapıldığının belirtilmesi ise denetçinin raporunda, somut
belirsizliklerin varlığına dikkat çeken bir açıklama paragrafı içeren olumlu
rapor olacaktır.
Yöneticilerin işletmenin süreklilik
ilkesine uygun olmadığı sonucuna varması, Firmanın Denetçisinin, yöneticilerin değerlendirmesi
ile hemfikir olduğu ve/veya açıklamaları desteklediği durumun sürekli olmadığı
görüşü temel alınarak oluşturulan finansal raporlar hazırlanırken, izlenilen
muhasebe esaslarının açıklanması, denetçinin denetim raporunda, hesapların gerekli açıklamaları ihtiva ettiği
ve denetçinin özellikli koşullar göz önüne alındığında bu yaklaşımı uygun
bulması durumu olumlu rapor olarak yansıyacaktır.
Yöneticilerin
Süreklilik Açıklamalarının Denetim Raporuna Etkisi[9]
Çıktı |
Yöneticilerin
işletme sürekliliği açıklamalarına etkisi |
Denetim raporuna
etkisi |
Yöneticilerin
işletme sürekliliği konusunda şüphe uyandıracak somut belirsizliklere
rastlamamaları |
İşletme
sürekliliği sonucunu ve buna nasıl ulaşıldığını açıklayan açığa vurum |
Olumlu rapor-
Denetçinin yöneticilerin bu değerlendirmesi ile hemfikir olduğu ve
açıklamaları desteklediği durum |
Yöneticilerin
işletme sürekliliği konusunda şüphe uyandıracak somut belirsizliklere
rastlamaları |
Somut
belirsizliklerin doğasının anlatılması ve buna rağmen hala işletmenin
süreklilik ilkesine uygun olduğu açıklamasının neden yapıldığının
belirtilmesi |
Somut
belirsizliklerin varlığına dikkat çeken bir açıklama paragrafı içeren olumlu
rapor Denetçinin yöneticilerin bu değerlendirmesi ile hemfikir olduğu ve
açıklamaları desteklediği durum |
Yöneticilerin
işletmenin süreklilik ilkesine uygun olmadığı sonucuna varması |
Firmanın sürekli
olmadığı görüşü baz alınarak oluşturulan finansal raporlar hazırlanırken
izlenilen muhasebe esaslarının açıklanması |
Olumlu rapor -
Hesapların gerekli açıklamaları ihtiva ettiği ve denetçinin spesifik koşullar
göz önüne alındığında bu yaklaşımı uygun bulması durumu |
Kaynak:
Financial ReportingCouncil,An Update For Directors of ListedCompanies:GoingConcernandLiquidity Risk, www.frc.org.uk/CORPORATE/goingconcern.cfm ,2008,s.26. (20.04.2009)
SONUÇ
İşletmelerin sınırsız bir ömre
sahip olduğu kabul edilmektedir. İşletme yöneticilerinin işletmelerin
düzenleyecekleri finansal tablolarda ortaya çıkan ve finansal durum
değerlendirmelerinde tespit ettikleri belirsizliklerin veya tespit edemedikleri
belirsizlikler göre değerlendirme yapmaları zorunludur.
Yöneticiler, işletme faaliyet
raporlarını düzenlerken, şirketin ilgili hesap dönemine ait iş ve işlemlerinin
akışını, her yönüyle finansal durumunu, şirketin hak ve yararını da gözetecek
şekilde, doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtmasını
ve Şirketin, finansal performansı ile finansal durumunun genel özellikleri,
karşı karşıya bulunduğu temel riskler yıllık faaliyet raporunda değerlendirilir.
Şirketin finansal durumuna ilişkin bu değerlendirmeler finansal tablolara
dayandırılır. Ayrıca finansal olmayan risklere de faaliyet raporunda yer
verilir.
Yıllık faaliyet raporunda; şirket
faaliyet ve hizmetlerinin etkin, güvenilir ve kesintisiz bir şekilde
yürütülmesini, muhasebe ve mali raporlama sisteminden sağlanan bilgilerin
bütünlüğünü, tutarlılığını, güvenilirliğini, zamanında elde edilebilirliğini ve
güvenliğini sağlamak amacıyla yapılan iç kontrollerin etkinliği, yeterliliği ve
uyumluluğu konularında açıklamalara yer verilir.Yıllık faaliyet raporunda
gerekli olması halinde istatistiki bilgilere ve grafiklere de yer verilebilir.
Bağımsız Denetim Standardı,
işletmenin sürekliliğine ve işletmenin sürekliliğinin denetçi raporuna
etkilerine ilişkin denetçinin finansal tabloların denetimindeki
sorumluluklarını düzenler. Denetçiler, Finansal tabloların hata veya hile
kaynaklı önemli bir yanlışlık içerip içermediğine ilişkin makul güvence elde
etmek ve böylece finansal tabloların tüm önemli yönleriyle geçerli finansal
raporlama çerçevesine uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığına dair bir görüş
bildirmek ve bulgularına uygun olarak, finansal tablolar hakkında raporlama
yapmak ve BDS’ lerin zorunlu tuttuğu bildirimlerde bulunmaktır.
Denetçi tarafından işletmenin
sürekliliğinin de incelenmesini ve bir görüş oluşturması beklenmektedir.
İşletmelerin sürekliliğinden”… esası uyarınca, finansal tablolar, işletmenin
sınırsız bir ömre sahip olduğu ve öngörülebilir gelecekte faaliyetlerini
sürdüreceği” varsayımıyla hazırlanır.
Yönetimin hazırladığı faaliyet
rapor ile bağımsız denetçinin işletmenin sürekliliğinin denetlenmesi arasındaki
ilişki denetim açısından ortak özellikleri taşımasında ve finansal raporların
hazırlanmasındaki varsayımlara dayanmaktadır. Buna göre her iki yaklaşımın;
1)
Finansal
tabloların sınırsız bir ömre sahip olması,
2)
Yönetimin
hazırladığı tablolara ilişkin işletmenin ticari faaliyeti sona erdirme
niyetinin ve mecburiyetinin olmaması,
3)
İşletmenin
gelecekte taahhüt ettiği işlemlerin gerçekleşmesinin varsayılması,
4)
Yönetimin
işletmede varsa ya da oluşacak risklere karşı nasıl bir politikanın uygulanacağının
belirlenmesi,
5)
Faaliyet
yılının sona ermesinden sonra şirkette meydana gelen ve ortakların,
alacaklıların ve diğer ilgili kişi ve kuruluşların haklarını etkileyebilecek
nitelikteki özel önem taşıyan olaylara ilişkin açıklamalara yer verilmesi
zorunludur.
Denetçi ise
yukarıda belirtilen unsurların gerçekleşme olasılıklarının denetlenmesi ve bu
konular üzerinde bir kanaate varmasının yönetimce oluşturulan fikirlerle
mutabık kalmasıdır. Bu olasılıklar çerçevesinde denetim görüşünün oluşturulmasıdır.
Denetim sürecinde işletmenin sürekliliğinin yönetimce hazırlanan faaliyet
raporunun düzenlenme ilkelerinin bağımsız denetimde, deneticinin işletmenin
sürekliliği konusunda görüş oluşturmasına dayanak olacak belgelendirmenin
sağlanması açısından yararlanılacak önemli bir temel belge olabilmesidir.
[1] SMMM, Bağımsız Denetçi Sorumlu Ortak
[2] Çevirim içi:https://www.kgk.gov.tr//DynamicContentDetail/8147/TDS-Setleri 28.02.2023
[3] Türk Ticaret Kanunu
[4] Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu
[5] Bağımsız Denetim Standarttı
[6] 28.08.2012 Tarih ve 28395 Sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanmıştır.
[7] TMS 1, “Finansal Tabloların Sunuluşu”, 25-26 ncı paragraflar
Etiketler: bağımsız denetim, BDS, BDS 570, Denetim Raporu, risk, TTK, Yönetim Yıllık Faaliyet Raporu