ANAYASA MAHKEMESI’NIN 2025/68 SAYILI KARARI IŞIĞINDA BÜTÇE HAKKI VE TÜRKIYE BÜYÜK MILLET MECLISI’NIN ANAYASAL KONUMU
Özet
Bu makalede, Anayasa Mahkemesi’nin 2025/106 Esas ve 2025/68 Karar
sayılı kararı temel alınarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda yer alan bütçe
hakkı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) anayasal rolü incelenmektedir.
Karar, yürütme organına bırakılan düzenleme yetkisinin yasama yetkisinin devri yasağı,
bütçe denetimi ve kamu harcamalarının meşruiyeti bakımından anayasal sınırları
ihlal ettiğini ortaya koymaktadır. Makale, kararın anayasal ilkeler
çerçevesinde değerlendirilmesini ve TBMM’nin demokratik denetim fonksiyonunu
güçlendirme bakımından taşıdığı önemi vurgulamaktadır.
1. Giriş
Parlamenter sistemin temel dayanaklarından biri olan bütçe hakkı,
yalnızca kamu gelirlerinin nasıl toplanacağını değil, aynı zamanda bu
gelirlerin nasıl harcanacağını belirleme yetkisini de kapsar. Bu hak, halkın
temsilcilerinden oluşan yasama organı aracılığıyla yürütme üzerinde denetim
kurmasını sağlar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda bu ilke, başta 87. ve
161–164. maddeler olmak üzere birçok hükümle güvence altına alınmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin 2025 yılında verdiği ve 4 Haziran 2025
tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 2025/68 sayılı kararı, bütçe hakkı ve
yasama yetkisinin sınırlarını yeniden tartışmaya açmıştır. Bu bağlamda karar,
yalnızca bir normun iptali değil, yasama-yürütme dengesine dair önemli anayasal
ilkelerin tekrar teyididir.
2. Kararın Konusu ve İçeriği
Anayasa Mahkemesi’nin iptaline karar verdiği hüküm, 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname'nin (KHK) ek 35. maddesine, 7440 sayılı Kanun ile eklenen ve
kamu görevlilerinin görevde yükselme-usulüne dair hususları “Cumhurbaşkanınca
belirlenir” ibaresiyle düzenleyen kısımdır.
Mahkeme, söz konusu düzenlemenin:
- Yasama yetkisinin devri yasağına (Anayasa m. 7),
- Kamu personel rejiminin kanunla belirlenmesi zorunluluğuna
(Anayasa m. 128),
- Bütçe denetiminin halkın temsilcileri aracılığıyla sağlanması
gereğine
aykırı olduğu kanaatine varmıştır.
3. Bütçe Hakkının Anayasal Boyutu
Bütçe hakkı, klasik anlamıyla vergi koyma ve kamu harcamasını
onaylama yetkisinin sadece yasama organında bulunmasıdır. Bu yetki Anayasa’nın
73. maddesinde yer alan “vergilendirme kanunla olur” hükmü ile desteklenirken,
87. maddede TBMM’ye “bütçe kanun teklifini görüşmek ve kabul etmek” görevi
verilmiştir.
Yürütme organı, bütçeyi teklif etme yetkisine sahiptir. Ancak harcama
politikalarının şekillendirilmesi ve onaylanması yetkisi sadece TBMM’ye aittir.
Kamu görevlilerinin atama, yükselme ve özlük haklarına ilişkin her düzenleme,
dolaylı olarak kamu harcamalarını etkilediğinden, bütçe hakkıyla doğrudan
ilişkilidir.
4. TBMM’nin Rolü ve Denetim Yetkisi
TBMM’nin bütçe hakkı kapsamında yürütme üzerindeki en önemli
araçlarından biri kamu harcamalarının içeriğini belirleyebilme ve
sınırlandırabilme yetkisidir. Personel rejimine dair esaslar da bu çerçevede
değerlendirilmelidir.
Anayasa Mahkemesi bu kararında, yürütmenin "usul
belirleme" yetkisinin geniş yorumlanarak meşruiyet zemini zayıf hale
getirilmesini anayasal düzen açısından sakıncalı bulmuş ve TBMM’nin denetim ve
belirleme fonksiyonunu koruma altına almıştır.
5. Anayasal Denge ve Demokratik Meşruiyet Açısından
Değerlendirme
Mahkeme’nin iptal kararı şu ilkeleri güçlendirmektedir:
- Yasama yetkisi devredilemez.
- Kamu kaynaklarının kullanımı, Meclis denetiminde olmalıdır.
- Yürütmenin düzenleyici işlemleri, temel hak ve özgürlükler ile
kamu maliyesine ilişkin alanlarda sınırlıdır.
Bütçe hakkı, bu yönüyle yalnızca mali bir denetim mekanizması değil;
temel bir demokratik hesap verebilirlik aracıdır. Harcama yetkisi meşruiyetini
ancak temsilî organın onayıyla kazanabilir.
6. Sonuç
Anayasa Mahkemesi’nin 2025/68 sayılı kararı, Türkiye’de bütçe
hakkının yalnızca bir teknik finansal süreç değil, anayasal bir yetki alanı
olduğunun altını çizen önemli bir içtihattır. TBMM’nin yürütme karşısında
demokratik denge rolünü koruyabilmesi için bütçe hakkı eksenindeki yetkilerini
muhafaza etmesi hayati önemdedir.
Bu karar, bütçe hakkı ve yasama denetiminin yeniden güçlendirilmesi,
kamu kaynaklarının şeffaflığı ve hukuki güvenlik ilkeleri açısından da olumlu
bir örnek teşkil etmektedir.
Kaynakça
1.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1982).2. Anayasa Mahkemesi, 04.04.2025 Tarih ve 2025/106 Esas, 2025/68 Karar Sayılı Kararı.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa