Finansal Mali Tablolardan Kimler Faydalanıyor, Neden Farklılaşıyor? (E-Yaklaşım)
E-Yaklaşım
/ Şubat 2023 / Sayı: 362
I- GİRİŞ
Finansal tablolar, işletmenin belirli bir tarihte
finansal durumunu, işletmenin performansını ve işletmenin bir dönemde yaratmış
olduğu nakit akışları hakkında kullanıcılara bilgi vermektedirler.
Kullanıcılar, bu bilgilere göre karar alma aşamasında fayda sağlayacakları
bilgiler vasıtasıyla doğru kararlar almak isterler. Finansal tablolar geçmişe
ait olması nedeniyle işletmelerin geçmişine ait finansal durumlarını yansıtır.
Bu nedenle de işletmenin röntgenini çekmek ve durumunu olduğu gibi görmek,
resim etmek açısından da önemli bir araç olarak görülmektedir. Finansal
tabloları ayrıştıran, Vergi Usul Kanunlarına göre hazırlanan mali tablolar ile
Kamu Gözetim Kurumu’nun bağımsız denetiminden geçmiş, işletmeler için
hazırlanan mali tablolar arasında farklılıklar oluşmaktadır. Bu da ülkemizde
işletmelerin % 99,8’nin (KOBİ'ler 2020 yılında toplam girişim sayısının %
99,8'ini oluşturdu)([1])
küçük ve orta boy işletmelerden oluşması düşünüldüğünde amaçlanan faydanın
nasıl sağlanacağı ve finansal tabloları oluşturun serbest muhasebeci mali
müşavirler ile tablo kullanıcıları açısından belirsiz bir yük haline
gelmektedir.
Küçük ve orta boy işletmelerin, MUST’ne göre ve BOBİ
FRS’ye göre hangi bilgilerle finansal tabloları hazırlayacağı bu çalışmanın
konusu olacaktır.
II- FİNANSAL
TABLOLARA GENEL BAKIŞ
Tarihsel olarak çok eski dönemlere dayanan finansal
tablolar bir dönem içerisindeki kârlılık sonuçları hakkında bilgi verirler.
Muhasebe sistemi, işletmenin finansal olaylarına ilişkin gerçekleşen ve
gerçekleşme ihtimali olan bilgileri toplayan ve bunları işleyerek raporlayan
bir sistemdir. İlgili verileri toplar, bunları işler ve raporlama aşamasına
getirerek sunar. Muhasebe sisteminin verilerini toparlayarak işlediği ve
raporladığı tablolara finansal tablolar denilmektedir. Finansal bilginin
temelini Finansal tablolar oluşturur. Bilanço (Finansal Durum tablosu), Gelir
Tablosu, Nakit Akım Tablosu ve Öz kaynak Değişim Tablosu genel finansal
tablolardır([2]).
Muhasebe, işletmedeki mali karaktere sahip ekonomik
olayları para birimi belirterek, belirli bir tarih sırasına göre kaydeden
muhasebe iki ayrı işlevi daha yerine getirmek durumundadır. Muhasebe
kayıtlarını yapan muhasebeciler bu işlevlerden mali tabloları hazırlama ve bu
mali tabloları yorumla durumunda kalmaktadırlar. Muhasebe kavramının yerine
getirdiği ekonomik olaylara ilişkin raporlama finansal tablo kavramını
doğurmaktadır([3]).
İşletmenin sahip olduğu varlıklar ve bu varlıklarda
meydana gelen değişiklerle ilgili para ile ifade edilen işlemlerin raporlanması
mali tablo kavramını ortaya çıkarmaktadır. İşletme ile yakından ilgilenen
sahibi, ortakları, kredi verenler ile diğer ilgililer işletmenin sahip olduğu
ve bunların nelerden sağlandığı, nasıl sağlandığı ve bunların nasıl
dağıtılacağını bilmek isterler. Muhasebenin bilgi verme işlevi mali tablolarla
sağlanmaktadır([4]).
TTK’nun Beşinci kısmında 68 Md.’sinde açılış bilançosu
ve yılsonu finansal tablolarında “Tacir
faaliyetlerinin başında ve her faaliyet döneminin sonunda, varlık ve
borçlarının tutarlarının ilişkisini gösteren finansal tabloyu çıkarmak
zorundadır.” Aynı maddenin sonunda Türkiye Muhasebe
Standartlarının bu konudaki hükümleri saklıdır demiştir.
Muhasebe terminolojisinde ülkeden ülkeye farklılıklar
ortaya çıkabilmektedir. Muhasebenin bir dili ve sembolleri vardır. Bu dil
farklı ülkelerde farklı şekillerde uygulanabilmektedir. Bunun başlıca sebebi
ülkelerin kültür yapısına bağlı olarak oluşan muhasebe sistemi ve bu sistemi
besleyen diğer unsurlardır. Ekonomik, soysal ve politik yapı ile tarihsel
geçmiş, kullanılan muhasebe terminolojisini etkilemekte bunun sonucu olarak
muhasebe sembolleri veya diliyle anlatılmak istenen konular farklı
algılanabilmektedir([5]).
III- MUHASEBE
UYGULAMA TEBLİĞİNE GÖRE FİNANSAL TABLOLAR
Tek düzen muhasebe uygulama tebliğinin çıktığı zamanlarda
adı Maliye Ve Gümrük Bakanlığı olan Devlet Bakanlığı’nın 26.12.1992 tarih 21447
sayılı Resmi Gazete’de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 175 ve mükerrer 257.
maddelerinin Bakanlığa verdiği yetkiye dayanılarak yayınladığı 1 Sıra No.lu
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne göre;
a) Muhasebenin Temel Kavramları,
b) Muhasebe Politikalarının
Açıklanması,
c) Mali Tablolar İlkeleri,
d) Mali Tabloların Düzenlenmesi ve
Sunulması
e) Tekdüzen Hesap Çerçevesi Hesap
Planı ve İşleyişi,
konularında
düzenlemeler yapılmış ve bu düzenlemeler Tebliğin ekini oluşturmuştur.
Tebliğin düzenlenme amacı kısmında işletmelerin “bilanço usulünde defter tutan gerçek ve tüzel
kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin faaliyet ve sonuçlarının sağlıklı ve
güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi, mali tablolar aracılığı ile
ilgililere sunulan bilgilerin tutarlılık ve mukayese edilebilirlik
niteliklerini koruyarak gerçek durumu yansıtmasının sağlanması ve işletmelerde
denetimin kolaylaştırılması amacıyla yapılmıştır” denilmektedir.
Finansal tablolarının ortaya çıkardığı bilgilerden işletme ilgililerinin
faydalanması, düzenlemenin bu durumda niteliği ise “Bir işletmenin faaliyet ve sonuçları ile
doğrudan ilgili olan kesim sadece o işletmenin sahip veya ortakları değildir.
İşletmelerle doğrudan ilgili olan işletme sahip veya ortaklarının yanı sıra o
işletme ile ticari, mali ve ekonomik ilişkiler kuran işletmeler veya toplum
bireyleri, kredi, finans ve yatırım kuruluşları ile çeşitli kamu kurum ve
kuruluşları işletmenin faaliyet ve sonuçları ile ilgilenmekte ve bu konuda
sağlıklı ve güvenilir bilgi sahibi olmak istemektedirler. İşletmelerin faaliyet
ve sonuçları konusunda bilgi kaynağı ise o işletmenin muhasebe kayıt ve
belgeleri ile bunlara dayanılarak hazırlanmış mali tablolardır.” diye
ifade ederek işletme ilgililerinin kimler olduğu ve bunların finansal
tablolardan beklentisinin sağlıklı ve güvenilir bilgi sahibi olmak istemeleri
olarak belirliyor. Sağlıklı ve güvenilir bilgi esasında işletme
ilgililerinin karar almalarını kolaylaştırmayı sağlayacağı, işletmelerin birden
çok ihtiyaçlarının işletme ilgilileri tarafından karşılanmasında kolaylaştırıcı
rol oynayacağı amaçlanmaktadır.
O zamanki adıyla “Maliye Ve gümrük Bakanlığı” bugünkü
adıyla “Maliye Ve Hazine
Bakanlığı” “Makro
açıdan milli gelir hesapları ve benzeri istatistiklerin çıkarılmasında,
kalkınma planlarının hazırlanmasında, ulusal ve uluslararası sermaye
hareketlerinin düzenlenmesinde, ekonomik faaliyetlerin Devlet tarafından
kontrol edilmesi ve yönetilmesinde muhasebede tekdüzeliğin sağlanması büyük
önem arz etmektedir.” Mali tablolardan büyük beklentiler
içerisine girerek ülkenin çeşitli ihtiyaçlarına özellikle istatistikî verilere
aracılığıyla yeni kararlar almasından, kamunun temel bir ihtiyacı olan vergi
alınmasında, bu düzenlemeden, tekdüzelik sağlanarak denetim ve uygulamanın
tekleştirilmesinden fayda beklenmektedir.
Bu düzenlemenin kapsamı açısından farklı muhasebe
uygulaması yapan işletmeleri de belirleyerek onların ayrı muhasebe sistemleri
olması nedeniyle belirlenen "Muhasebenin
Temel Kavramlarına”, "Muhasebe Politikalarının Açıklanmasına” ve "Mali Tablolar İlkeleri”ne
uymaları kaydıyla bu Tebliğin diğer mecburiyetlerini yerine getirmekle yükümlü
değillerdir, denilerek kapsam dışında bırakılmıştır.
Bu
işletmeler;
a) Banka ve Sigorta Şirketleri,
b) Özel Finans Kurumları
c) Finansal Kiralama Şirketleri
(faktoring v.b alanlarda faaliyet gösterenler dâhil),
d) Menkul Kıymet Yatırım Fonları
Aracı Kurumlar ve Yatırım Ortaklıkları,
olarak belirlenmiştir. Bu işletmeler sigorta ve finans
alanında faaliyet gösteren işletmelerden oluşmaktadır.
Bu tebliğde mali tablolar için, mali politikaların
açıklanmasından, mali tablo ilkelerine uyulmasından, mali tabloların
amaçlarından, mali tabloların özelliklerinden bahsederek bunların uygulanmasına
ilişkin belirlemeleri de yapmış bulunmaktadır. İşletmelerin durumunu açıklayan
mali tablolar hangilerinden oluşmaktadır.
Mali Tablolar aşağıdaki tabloları
içerir:
1. Bilanço
2. Gelir Tablosu
3. Satışların Maliyeti Tablosu
4. Fon Akım Tabloları
5. Nakit Akım Tablosu
6. Kâr Dağıtım Tablosu
7. Öz Kaynaklar Değişim Tablosu
Muhasebe Usul ve Esaslarının "Mali Tabloların Düzenlenmesi ve
Sunulmasına” ilişkin bölümünün "Temel Mali Tablolarla” ilgili
kısmına uymakla yükümlü işletmeler ise bilanço esasında defter tutan ve aktif
toplamı 5 milyar lira ile ticari faaliyet işlem hacmi 10 milyar lirayı arka
arkaya iki yıl aşmayan;
• Ferdi işletmeler,
• Adi ortaklıklar,
• Kollektif şirketler.
• Adi komandit şirketlerdir.
Bu işletmelerin temel mali tabloların yanı sıra diğer
mali tabloların düzenlenmesi ve sunulmasına ilişkin usul ve esaslara uymaları
ihtiyaridir.
Mali tabloları ve uygulamalarını belirlerken bilanço
usulüne göre defter tutan işletmelerin hangi mali tabloları düzenleyeceğini,
belirli bir aktif toplam büyüklüğüne bağlamış ve bu büyüklükleri aşmayanların,
Temel mali tabloların dışında sayılan tabloları düzenlemeyeceği istisnasını
oluşturmuştur.
Bu istisna aslında mali tablolardan yararlananların
sağlıklı ve karşılaştırılabilir bilgilerin elde edilmesinde Tek Düzen Muhasebe
Uygulamaları Tebliği uygulamaları açısından güvenilir bilgilere ulaşılmasına,
karar vericilerin tüm yönleriyle mali bilgilere vakıf olarak karar almasına
yetmemektedir.
Mali tabloların değiştirilmesi konusunda ise “Mali tabloların hazırlanmasında esas alınan kavram ve
ilkeler ile Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümlerinin farklı
uygulamalara yer verdiği durumlarda, işletmeler söz konusu mevzuat hükümleri
uyarınca istenilen bilgileri sağlayacak şekilde gerekli düzenlemeleri yaparlar.
Ancak, bu düzenlemeler bu bölümde yer alan ilkeler çerçevesinde düzenlenecek
mali tabloların tekliği ilkesini değiştiremez” TTK'ya
atıfta bulunmasına rağmen teklik ilkesinin değiştirilmemesine de izin
vermemektedir.
18.09.1994 tarih ve 22055 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 3 sıra No.lu muhasebe sistemi uygulama tebliği ile ek mali tabloları
düzenlemek zorunda olan işletmelerin belirlenmesinde net aktif toplamı ve net
satışların toplamı ölçütü getirilmiştir. 8 sıra numaralı MUGT’de, ek mali
tabloları düzenlemek zorunda olan mükelleflerin 1998 yılından itibaren
verecekleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine ek mali
tablolardan sadece “Kâr Dağıtım
Tablosu”nu eklemelerinin yeterli bulunduğu belirtilmişti.
10 Sıra No.lu MSUGT’de; tebliğde yer alan parasal
hadlerin, takip eden yıllarda Bakanlıklarca ayrıca bir belirleme yapılmadığı
takdirde, her yıl bir önceki yıl için Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca
tespit edilen yeniden değerleme
oranında artırılarak uygulanacağı; bu şekilde yapılacak hesaplamada
50 lira ve daha düşük olan tutarlar dikkate alınmayacağı, 50 liradan fazla olan
tutarların ise 100 liraya yükseltileceği belirtilmiştir.
Gelir idaresi başkanlığı finansal mali tabloların
oluşturulmasında, Vergi Kanunlarına göre düzenlenecek finansal tabloların
oluşturulmasında değerleme farklarından gelen, gelir ve giderlerin mali
tablolara yansıtılmasında ve işletmelerin yapmış olduğu bazı giderler kabul
edilmemektedir. Bu giderlerin mali tablolara alınması ihtiyari hale getirilmiş,
beyanname üzerinden ilave ve indirim olarak düzenlenmesi istenmektedir. Bu
yaklaşım diğer finansal çerçeveye göre düzenlenmiş finansal tablolarla arasında
önemli farklılıklar doğurmaktadır. Ortaya çıkan finanssal tabloların hem dar anlamada
hem de taşıdığı bilgilerin piyasa gerçekliğini yansıtmasından daha çok mali ilk
kayıt yönteminin değerlerini taşıması (defter değeri) günün gerçek değerlerini
kullanıcılara doğru bir şekilde sunmamaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan ve 24.11.2022
tarihli ve 32023 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 542 seri No.lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği’nde, yeniden değerleme oranı 2022 yılı için % 122,93
olarak tespit edilmiştir. 2022 yılı aktif toplamı 84.051.300 TL veya net
satışlar toplamı 186.779.000 TL’yi aşan mükelleflerin, 2023 yılında verecekleri
yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine temel mali tabloların yanı
sıra ek mali tabloları da
eklemeleri gerekmektedir.Bu kapsamda, ek mali tablolardan sadece kar dağıtım tablosunun eklenmesi
yeterlidir.
IV- BAĞIMSIZ
DENETİME TABİ FİNANSAL MALİ TABLOLAR
Finansal Tabloların, bağımsız denetiminin yürütülmesi
için 26.09.2011 tarih ve 660 sayılı Kanunla KAMU GÖZETİMİ, MUHASEBE VE DENETİM
STANDARTLARI KURUMU kurulmuştur. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu kendi tanıtım broşüründe kendini şöyle “Kamu Gözetimi alanında uluslararası gelişmelerin
gereği olarak yeni Türk Ticaret Kanunu uyarınca öngörülen bağımsız denetim
alanını düzenlemek üzere 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2 Kasım
2011 tarihinde kurulmuştur. Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ilişkili, idari
özerkliğe sahip bir Üst Kuruldur. KGK’nin temel amacı, yatırımcıların
çıkarlarını ve denetim raporlarının doğru ve bağımsız olarak hazırlanmasına
ilişkin kamu yararını korumak ile doğru, güvenilir ve karşılaştırılabilir
finansal bilginin sunumunu sağlamaktır. Yürüttüğümüz kamu gözetimi sistemi
süreçleri Avrupa Birliği ile eşdeğerliliğe sahiptir. Bu doğrultuda başta halka
açık şirketler, borçlanma araçları ihraç eden şirketler, bankalar, sigorta
şirketleri olmak üzere bağımsız denetime tabi olmaya ilişkin cari limitlere
göre Türkiye’nin en büyük 10.000 işletmesinin bağımsız denetim süreçlerini
incelemek ve gözetmek için kurulmuştur.”([6])
tanıtmaktadır.
KGK kendi tanıtım yazısında TTK’nu([7])
uyarınca belirlenen bağımsız denetim alanını denetlemek üzere kurulduğunu
belirtmektedir. Aynı ibareyi VUK’na göre belirlenen MUSGT Tebliğinde de
görmüştük. TTK’nun üçüncü bölümünde Denetleme yan başlığıyla yayınlanan
denetim, Bakanlar kurulunca belirlenen şirketlerin denetim standartlarına göre
denetlenmesini 397. madde ila 404. maddelerindeki kurallara göre denetlenmesini
belirlemektedir.
Bakanlar Kurulu‘nun ( şimdi Cumhurbaşkanlığı)
belirlemelerine göre bağımsız denetime tabi olan şirketlerin uluslararası
denetim standartlarına ve muhasebe standartlarına göre denetlenmesini
sağlamaktadır. İşletmeleri ölçülerine göre sınıflandırarak halka açık
şirketlerden başlayarak fayda maliyet ilişkisi içerisinde hangi ölçülerde
uygulanacak standartlar doğrultusunda, mali tablolarının denetimini
yaptırmaktadır. Halka açık şirketlerin mali tabloları dışında kalan şirketlerin
mali tablolarının oluşturulmasında yeni standartları belirleyerek uygulanacak
ilkelere göre mali tabloların Bağımsız Denetim Şirketleri’nce denetlenmesini
sağlamaktadır. Muhasebe standartları uluslararası kurumlar tarafından
belirlenmekte ve bunların çevirisi yapılarak ülkemizde uygulanmaktadır. Buna göre
işletmelerin finansal tabloları TFRS, BOBİ FRS ve henüz yayınlanamamış olan
KÜMİ standartları olmak üzere üç ayrı standartlar çerçevesinde
denetlenmektedir. Burada MUSTG ile BOBİ standartları tarafından oluşturulan
mali tablolar değerlendirilmiştir. TFRS ye göre yapılan işletmelerin mali
tabloları zorunlu ve halka açık şirketler olması nedeniyle daha kapsamlı
tablolar şeklinde düzenlenmektedir. KÜMİ FRS ise henüz yayınlanmadığı için
karşılaştırmanın dışında tutulacaktır.
V- BOBİ FRS MALİ
TABLOLARI([8])
Büyük ve Orta Boy İşletmeler için Finansal Raporlama
Standardı (BOBİ FRS), bağımsız denetime tabi olup, TFRS’yi uygulamayan
işletmelerin gerçeğe uygun, finansal bilgi ihtiyacını karşılayan ve
karşılaştırılabilir finansal tablolar düzenlemesini sağlamak amacıyla
29.07.2017 tarihinde yayımlanmış ve 01.01.2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe
girmiştir. Kurul kararları yayınlanmasından itibaren ihtiyaçlar doğrultusunda
sürümler şeklinde revize edilerek kamuoyuna sunulmaktadır.
Tebliğin tanımlar kısmında “c) Türkiye Muhasebe Standartları (TMS): Kurum
tarafından yayımlanan, (b) bendinde tanımlanan Türkiye Finansal Raporlama
Standartları ile Büyük ve Orta Boy İşletmeler için Finansal Raporlama
Standardını ve Kurum tarafından farklı işletme büyüklükleri, sektörler ve kâr
amacı gütmeyen kuruluşlar için belirlenen standartları ve bunlarla ilişkili
diğer düzenlemeleri,” ifade ettiği belirlenmiştir.
Tebliğin altıncı maddesinde ise işletme büyüklükleri
belirlenmiştir. “BOBİ FRS’nin
uygulanması açısından, aşağıdaki üç ölçütten en az ikisinin eşik değerlerini,
varsa bağlı ortaklıklarıyla birlikte, art arda iki raporlama döneminde aşan
işletmeler müteakip raporlama döneminde büyük işletme olarak değerlendirilir([9]) Büyük işletme statüsünde sahip olan işletmelerin
denetim hadleri şöyledir;
a)
Aktif toplamı 200 milyon ve üstü Türk Lirası.
b)
Yıllık net satış hâsılatı 400 milyon ve üstü Türk Lirası.
c)
Ortalama çalışan sayısı 250 ve üstü.”
BOBİ FRS’de finansal tabloların amacı, iletmenin
finansal durumu, finansal performansı ve nakit akışları hakkında ilgili
tarafların alacakları kararlarda faydalı olacak nitelikte finansal bilgi
sunmaktır. Finansal tablolar ayrıca yöneticilerin işletmenin kaynaklarını ne
etkinlikte kullandıklarını gösteren bilgiler sağlar.( Paragraf 1.2)
Finansal tablolar asgari olarak aşağıdakilerden
oluşur:
a) Finansal Durum Tablosu(Bilanço)
b) Kâr Veya Zarar Tablosu
c) Nakit Akış Tablosu
d) Öz kaynak Değişim Tablosu ve
e) Önemli Muhasebe politikalarını ve
diğer açıklayıcı bilgileri içeren dipnotlar( paragraf 1.3)
Finansal tablolar, standart hükümlerine uygun olarak,
açık ve anlaşılır bir şekilde hazırlanır. Finansal tabloların standart
hükümleriyle tam olarak uyumlu olduğu dipnotlarda açık bir şekilde belirtilir
(Paragraf 1.4).
Faydalı Finansal Bilginin özellikleri; ihtiyaca
uygunluk, gerçeğe uygun sunum, anlaşabilirlik, karşılaştırılabilirlik ve
zamanında sunumdur. İhtiyaca uygunluk ve gerçeğe uygun sunum faydalı finansal
bilginin temeli iken, anlaşılabilirlik, karşılaştırılabilirlik ve zamanında
sunum destekleyici özelliklerdir (Paragraf1.7).
İşletme ilgilileri bağımsız denetime tabi mali
tablolardan bekledikleri bilginin özelliklerini, ihtiyaca uygun, geçeğe uygun,
anlaşılabilir bir bilgi, karşılaştırılabilir ve zamanında sunulması olarak
beklemektedirler. BOBİ frs ye göre düzenlenen mali tablolardan devletin vergi
beklentisinden çok işletme ile ilgilenen yatırımcıların en doğru bilginin
sunulmasının amaçlandığı ve buna uygun mali tabloların oluşturulması gerektiği
düzenlenmektedir.
Vergi için düzenlenen finansal tablolarla farklılığı
oluşturun temel yaklaşım, ölçüm( değerleme) farkları ile Vergi Kanunların Kabul
etmediği giderlerin finansal tablolara yansıtılmasında kısıtlama unsurlarını
dikkate almaz ve ilgili yerlere kayıtlarını yaparak finansal tabloların oluşmasında
gerçekçi bir yaklaşım benimser. Diğer yandan şeklen de sunum ilişkin
farklılıklar vardır. MUST’de muhasebe sistemi kodları nümerik olarak
belirlenmişken, BOBİ FRS’de bu nümerik kodlar kullanılmamaktadır ve ülkemizde
en likit olandan likit olmayana göre bir sunum benimsenmiştir.
VI- SONUÇ
İşletmelerin faaliyet sonuçlarının durumunu gösteren
finansal mali tablolar ihtiyaçlara göre düzenlenmektedir. Bu ihtiyaçlar işletme
ilgililerinin aynı zamanda beklentilerinin karşılanmasından ibaret olmaktadır.
Devlet vergi alacak, denetim yapacak, istatistikî verilerden yararlanacak ve
toplumsal mali ve ekonomik gelişmenin ihtiyaçlarını karşılayacak ise ona göre
mali tabloların düzenlenmesini, Maliye Ve Hazine Bakanlığı’na bildirilmesini
istemektedir. İşletmelere kaynak sağlayacak ve borç verecek finans
kurumları ise işletmenin nakit yaratıp yaratmayacağına bakarak kredi
vermektedirler. Tedarik zincirinde işletmeye mal ve hizmet sağlayanlar
işletmenin aldıkları mal ve hizmetinin karşılığını ödeyip ödemeyeceklerine göre
mali tablolarla ilgilenmektedirler.
Bu anlamda MUST için hazırlanan mali tabloların
işletme ilgililerinin genelinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, daha çok vergi
idaresinin ihtiyaçları doğrultusunda ve kamu denetiminin kolaylaştırılmasını
sağlamak için düzenlendiği görülmektedir. Amaçlanan finansal mali tabloların
sağlıklı ve karşılaştırılabilir olması beklenirken yeterli açıklayıcı ve
ihtiyaca uygun nitelikte ve sayıda olması da aranmamaktadır.
KGK tarafından yayınlanan uluslararası denetim
standartlarına uygun muhasebe standartlarına ilişkin yayınlanan mali tablolar
ise gerçeğe uygun ve işletme ilgililerinin en açık biçimde bilgi edinmesine
yönelik sayıda mali tablo düzenlenerek tarafların bilgisine sunulmaktadır.
İşletme ile ilgili karar alacaklar, işletmenin sunduğu bilgilerin kendi
gereksinimlerini karşılayacak ihtiyaca uygun, gerçeği yansıtan, anlaşılabilir,
dönemler arasında karşılaştırma yapılabilir ve zamanında sunum yapılması
özelliklerini taşıması gerektiğini aramaktadır.
Tek düzen muhasebe sisteminde sınırlı olarak
düzenlenen mali tablolar, bilgiden daha çok mali verilerden ortaya çıkacak kamu
maliyesinin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde tablolar olmaktadır. Her ne
kadar birçok bilgi elde etmeyi amaçlamışlar ise de sıklıkla çıkarılan vergi kanunları
ve işletmelerin mali durumlarını değiştiren af niteliğindeki kolaylaştırıcı
düzenlemelerle, işletmelerin gerçek durumlarının ortaya çıkarılmasındaki mali
tablolar, daha fazla bozulur hale gelmiş, karşılaştırılabilir olmaktan
çıkmıştır.
Bağımsız denetime tabi finansal([10])
tablolarda bu durumlar, Finansal tablolarda gerçeğe uygun bir şekilde hazırlanan
açıklayıcı notlar ile daha anlaşılır bir şekilde finansal tablolardan
yararlananların, bilgilerine sunularak gerçek bilginin elde edilmesi ve
kararlarının doğru verilmesine yardımcı olacak, gerçekte amaçlan faydayı sağlar
duruma gelebilmektedir.
Finansal tabloların, vergi alma kaygısından
kaynaklanan kısıtlayıcı finansal bilgilerin ortadan kaldırılarak, işletme
ilgilileri tarafından doğru ve faydalı bilginin en iyi şekilde almasını
sağlayacak sunumların sağlanması açısından, kamusal faydaya daha fazla hizmet
edebilecektir.
* SMMM, Bağımsız Denetçi
Sorumlu Ortak
[1] Çevirim içi:https://www.kosgeb.gov.tr/site/tr/genel/detay/8044/kucuk-ve-orta-buyuklukteki-girisim-istatistikleri-2020,
08.01.2022
[2] Aydın KARAPINAR, Figen AYIKOĞLU ZAİF,
Finansal Analiz, Gazi Kitapevi, Ankara, Eylül,2013, s.15.
[3][3] Nalân AKDOĞAN, Nejat TENKER, Finansal
Tablolar ve Analizi, Savaş Yay. Ankara,1985, s.1.
[4] Ertuğrul ÇETİNER, Yönetim Muhasebesi, Gazi
Kitapevi, Ankara, Şubat 2008, s.29.
[5] Hayrettin UYSAL, Davranışsal Muhasebe, Asil
Yayın Dağıtım, Ankara,1. Baskı 2007,s.59.
[6] Çevirim
İçi:https://www.kgk.gov.tr/Portalv2Uploads/files/PDF%20linkleri/Tan%C4%B1t%C4%B1m/Kariyer_Uzman%C4%B1.pdf 08.01.2023
[7] 6102 sayılı TTK 14.02.2011 tarih 27846
sayılı R.G
[8] Büyük Ve Orta
Boy İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı Hakkında Tebliğ 56, 2.0.2017 tarih, 30138 sayılı R.G
[9] 2022 tarihinde başlayan hesap dönemlerinde
uygulanmak üzere BOBİ FRS. Büyük işletmeye tabi işletmeler;a) Aktif toplamı 200
milyon ve üstü Türk Lirası.b) Yıllık net satış hâsılatı 400 milyon ve üstü Türk
Lirası.c) Ortalama çalışan sayısı 250 ve üstü.” olarak uygulanacaktır. Diğer
taraftan büyük işletme statüsünde olamayan Cumhurbaşkanlığı 6434 No.lu kararına
göre Bağımsız denetime tabi işletmeler 2023tarihinde: Aktif toplamı 75 milyon
Türk Lirası. b) Yıllık net satış hasılatı 150 milyon Türk
Lirası. c) Ortalama çalışan sayısı 150 kişi
[10] Uygulamaya ilişkin esaslar(2023 Bağımsız Denetime
Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar (30.11.2022 tarih R.G.32029 karar
Sayısı: 6434))
MADDE 5- (1) Eşik değerlere tabi şirketler, bu Kararda belirtilen üç
ölçütten en az ikisinin eşik değerini art arda iki hesap döneminde aştığı
takdirde müteakip hesap döneminden itibaren bağımsız denetime tabi olur.
(2) Eşik değerleri aştığı için bağımsız denetime tabi şirket, art arda iki
hesap döneminde üç ölçütten en az ikisine ait eşik değerlerin altında kaldığı
ya da bir hesap döneminde bu ölçütlerden en az ikisine ait eşik değerlerin
yüzde 20 veya daha fazla oranda altında kaldığı takdirde müteakip hesap
döneminden itibaren bağımsız denetim kapsamından çıkar.
(3) Eşik değerlerin aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde; aktif toplamı ve
yıllık net satış hâsılatı bakımından şirketin tabi olduğu mevzuat uyarınca
hazırlanmış olan son iki yıla ait finansal tablolar, çalışan sayısı bakımından
ise son iki yıla ait ortalama çalışan sayısı esas alınır.
(4) Eşik değerlerin aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde şirketler bağlı
ortaklık ve iştirakleriyle birlikte dikkate alınır. Bağlı ortaklıkları ve
iştirakleri bulunan şirketlerde; aktif toplamı ve yıllık net satış hâsılatı
bakımından ana ortaklık ve bağlı ortaklığa ait finansal tablolarda yer alan
kalemlerin toplamı (varsa grup içi işlemler yok edilir), çalışan sayısı
bakımından ise ana ortaklık ve bağlı ortaklığın son iki yıla ait ortalama
çalışan sayılarının toplamı dikkate alınır. İştirakler açısından, iştirake ait
söz konusu kalemler şirketin iştirakteki hissesi oranında dikkate alınır.
(5) Bağımsız denetime tabi şirketlerin ara dönem sınırlı bağımsız denetim
yükümlülükleri, mevzuatta hüküm bulunmaması halinde Kurum tarafından
belirlenir.
(6) Bu Kararın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve ortaya
çıkabilecek tereddütleri gidermeye Kurum yetkilidir.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa